Seçimin ertesi günü, İYİ Parti Uluslararası Politikalar Başkanı
Ahmet Erozan, Dışişleri Bakanlığı çalışanlarına hitaben bir mesaj
yayınlamış. Kelimesi kelimesine aktarıyorum:
“Kurumun ve personelinin geleceği için yapmış olduğumuz
hazırlıklarımızı şimdilik paranteze almak durumunda kaldık…
Sizlerin de en az bizim kadar hüzünlü bir günün mesaisine birazdan
başlayacağınızı biliyorum…
İktidar milli çıkarlarımızla bağdaşmayacak politikaların
talimatlarını vermeye devam edebilir… Memursunuz. O talimatın
gereğini yapmak durumunda kalırsanız Dosya Notunu kaleme alıp
hıfzetmeyi ihmal etmeyin.
Seçimin sonucuyla, başta Bakanlık dışından atanmış Büyükelçiler
olmak üzere, zil çalıp oynayacaklar olduğunu da biliyoruz… Onlara
tek sözüm var: Gün gelir devran döner…”
Bu mesajı uzun uzun aktarmamın sebebi, siyasi tarihimizde eşi
benzeri olmayan bir belge niteliği taşıması. Çünkü bu sözler,
demokratik ülkelerde rastlanması mümkün olmayan ürkütücü bir
zihniyeti ortaya koyuyor.
İktidar değişince bakan değişir, en çok birkaç tane de üst düzey
yönetici değişir. Bakanlık çalışanları ise devletin geleneğine ve
yasalara uygun şekilde çalışmaya devam ederler. Kamu çalışanının
patronu siyasi iktidar değil devlettir.
Emekli Büyükelçi Erozan’ın sözlerinden, iktidara gelmeleri halinde
uygulanacak, “kadrolara dair” bir hazırlıkları olduğunu anlıyoruz.
Seçimi kazanmış olsalardı acaba bakanlıkta nasıl bir kıyım
yaşanacaktı, insan düşünmeden edemiyor.
Erozan, seçimden mağlup çıkmalarına rağmen içerideki memurlara ayar
vermekten ve “dışarıdan atanmışları” tehdit etmekten de geri
durmuyor. “İktidarın tal...