THY, BOTAŞ, TPAO, Ziraat Bankası, Halk Bankası, PTT gibi en
değerli ve en güçlü kuruluşların Türkiye Varlık Fonu’na
devredilmesi gündemdeki sıcaklığını koruyor.
Söz konusu dev kuruluşların fona devredilmesi ve denetimiyle ilgili
eleştiriler de devam ediyor.
Türkiye Varlık Fonu’nun kurulması ve içine alınacak kuruluşların saptanmasında en etkili isimlerden biri olan Maliye Bakanı Naci Ağbal, dün Ankara’da, önce CNN Türk ve ardından da Hürriyet bürosunun konuğuydu.
Bakan Ağbal’la sohbetimizin büyük bölümü, tahmin edileceği üzere fon ve denetimiyle ilgiliydi.
DENETİM FARKI
Bakan Ağbal, CNN Türk’te konuğu olduğu Hakan Çelik’in aynı yöndeki
sorusunu yanıtlarken, fonun nasıl denetleneceğini anlattı. Çelik,
fonun Sayıştay denetiminin dışında bırakılmasına yönelik -benim de
dünkü yazımda yer verdiğim- eleştirileri sordu. Ağbal, fonun
uluslararası standartlara sahip bağımsız denetim kurumlarınca,
ayrıca başbakanın görevlendireceği üç merkez denetim elemanı
tarafından da denetleneceğini ve bu raporlar üzerinden Meclis’te
KİT Komisyonu’nun da denetim yapacağını açıkladı. Sayıştay’la
ilgili soruyu yanıtlarken de uluslararası piyasada kamu otoriteleri
tarafından yapılan denetimlerin değil, uluslararası bağımsız
denetim kurumlarının raporlarının dikkate alındığını söyledi.
Aynı konuya program sonrasındaki sohbette de devam ettik. Uluslararası standartta bağımsız denetim kuruluşlarının yaptığı denetim özellikle uluslararası finans çevreleri bakımından elbette önemli. Denetlenen kurumun mali gücü, güvenilirliği ve kredibilitesi bakımından mali tablolara ilişkin bu raporlar dikkate alınıyor.
Ancak, dev boyutlardaki Türkiye Varlık Fonu’nun Sayıştay
denetimi kapsamında da olmasının daha doğru ve yararlı olacağı
görüşümü koruyorum.
Uluslararası standartlarda, dünyada kabul görmüş denetim
kuruluşlarının denetimi elbette gerekli ve yararlı, fakat bu
Sayıştay denetimiyle aynı şey değil. İki farklı denetim söz
konusu.
Uluslararası denetim kuruluşlarının yapacağı denetim, iç ve dış finans kurumları tarafından önemli bir ölçüt. Ancak, Sayıştay’ın yapacağı denetim; düzenlilik, hukuka uygunluk, giderlerin yerindeliği ile yolsuzluk, istismar, kayırmacılık yapılıp yapılmadığına ilişkin denetimdir. Kamu fonunun kullanıldığı her yerde bu denetimin yapılması Anayasa’dan başlamak üzere yasaların verdiği bir yetki ve görevdir. Böyle bir denetim, fon yönetimi, bünyedeki kuruluşların yönetimleri, hükümet, Meclis ve kamuoyu vicdanı bakımından bir ihtiyaçtır. Kamu kaynağının korunması ve uygun kullanımı açısından öyle bir denetimin zararı değil faydası olurdu.
PERDELEME YOK