Ankara’da yeni Meclis’in başkanlığı ekseninde koalisyon
denklemleri tartışılırken, IŞİD’in Kobani’ye saldırısı üzerine
tırmanan gerilim, bölgenin ve Türkiye’nin başına yeni gâileler
açıyor.
IŞİD’in iki yüzden fazla sivilin katledildiği, yüzlercesinin
yaralandığı Kobani’yi yeniden bombalamasının, PYD’nin kontrolündeki
Akçakale’nin karşısındaki son Tel Abyad’a saldırısının
püskürtülmesine misilleme ve “gövde gösterisi” olarak gösterilse
de, olup bitenlerden bir “proje”nin devreye sokulduğu
görülüyor.
Tesbit şu ki, IŞİD gibi El Kaide bağlantılı örgütler, dünyanın muhtelif bölgelerinde katliâmlar yapıp vahşet ve terörle tahrip ettiği alanlara ecnebilerin müdahalesine zemin hazırlıyor. Irak’taki kanlı baskınlarda olduğu gibi son Tel Abyad ve Kobani’de her ne kadar PKK’nın Suriye kolu PYD’yle “alan hâkimiyeti” için çatışsa da, meydana getirdiği kargaşa ve kaosla çökerttiği alanları terkle yine PYD’ye ortam oluşturuyor.
Zira Tel Abyad’dan sonra Kobani’de de, gümrük kapısını bombalayan, bombalı araçları patlatan, evleri, sokakları, ekmek kuyruğundaki, köylerdeki kadın ve çocukları rastgele halkı tarayıp öldüren, bomba yüklü araç ve motosikletlerle saldıran, keskin nişancılarla insanları öldüren IŞİD militanları, kargaşa ve kaosa sürüklediği kasaba ve köyleri çatıştığı silâhlı gruplara bırakıyor…