Öncelikle, her seçimde aday edilerek kamuoyunun önüne konulup
“kefil” olunan ve iktidar partisiyle âdeta özdeşleşen başkanların
on yıllar sonra üstlerinin çizilip istifa ettirilmelerinin sebebi
sorgulanıyor.
İstifa ettirilen başkanlar, “Hizmet etme imkânımız kalmadı’,
‘yanlış yapmış olabiliriz, ama ihânet etmedik” diyerek “ne için
istifa ettirildiklerini bilmediklerini” tekrarlayıp haksızlığa
uğradıklarını imâ ederken, bu süreçte iktidar cânibinden en üst
düzeyde “ranta dayalı şehirleme”yle çıkar ilişkilerinden
yakınılması dikkat çekici.
Hatırlanacağı üzere, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe’deki Şehircilik Şûrâsında, İstanbul Boğazı çevresindeki yapılaşmaya tepki gösterip, “Müteahhitler burada yolsuzluk yapıyor. Bodrumu zemine dönüştüren anlayış da ihânet içerisindedir. ‘Kazanmak istiyorum’ derken, şehre ihânet ediyorsun. İstanbul Boğazı’nı felç ettiler. Neden, bu yüzden. O güzelim boğazda 5-6-7 kat binalar. Niye? Kararlı bir duruş sergilenmediği için” demişti.