Büyük bir memnuniyetle gördüm ki, bir zamanlar Türkiye’nin
gözbebeği olan Alaçatı, Bodrum gibi tatil beldelerinin artık
kalabalık, sevimsiz ve aşırı pahalı hale geldiğini düşünen, bir tek
ben değilmişim.
Pasaportu olan, Schengen vizesini kapan Türkiye vatandaşları, akın
akın Yunan adalarına gidiyor. Bu tatilde de aynı durum
yaşandı.
Gidiyor çünkü vatandaş Sakız ya
da Midilli’de bir şezlonga 30
TL, Paros ve Meis’te
bir akşam yemeğine 300 TL, Tasos ya
da Kalimnos’ta bir sandviçe 20 TL ödemek
zorunda olmadığını yavaş yavaş keşfetmiş durumda. Sizin olsun 50
TL’lik lahmacunlar, beach’lerin dışında bekleyen valeler. Bir de
uçak biletleri ve gideceğiniz yerdeki taksicilerin açgözLÜlüğünü
alt alta koyunca, yaz aylarında tatile mi gittiniz dayak mı yediniz
belli olmuyor. Kalantor müteahhit için fark etmiyor, ancak ekmeğini
taştan çıkaran, maaşla çalışan vatandaş, enayi yerine koyulmak
istemiyor.
İşte bizden daha ucuz, daha kaliteli ve daha sakin tatil imkânları
sunan Yunan adalarına hicret de bu yüzden...
Belli ki tatilci göçü öyle ciddi bir raddeye gelmiş
ki, Yeni Asır gazetesine
konuşan Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği
Başkanı Mehmet İşler,
Yunan adalarına tatile gidenleri vatan
hainliğiyle suçlamış. Peh.
Dün Melis Alphan, Hürriyet’teki köşesinde
vatan hainliği iddialarına şahane bir cevap vermiş. Kalem kalem
fiyatları karşılaştırarak, Yunanistan’ın Mykonos ve Santorini
gibi ‘pahalı’ adalarının bile Alaçatı’dan ucuz olduğunu
kanıtlamış.“Alaçatı’da sadece
restoranda değil, büfeden
sucuk-ekmek aldığımızda da
kazıklanıyoruz” demiş.
Haklı. “Vatanseverlik” anlayışınız buysa, bizi listeden
çıkarıverin lütfen.
Ancak fiyat ve kalite dışında Yunan adalarını bizim tatil
beldelerinden daha cazip kılan başka unsurlar da var.
Birincisi doğal güzellik. Bizler kıyılarımızı
şekilsiz, zevksiz, betonarme duvarlarla ördük. Kontrolsüz inşaat
hırsı, Türkiye’nin en güzel kıyı kasabalarını mahvetmiş durumda.
Kına yakmak dışında yapılacak bir şey yok.
Örnek mi istiyorsunuz? Bir Meis’e bakın, bir de tam karşısındaki
Kaş’ın durumuna. Çok değil daha 10 yıl önce bile şirin bir sahil
kasabası olan Kaş, berbat bir betonarme yığınına dönmüş
durumda.