İKİ yıl önce gündemimizde darbe mekaniği vardı.
HDP’li Sırrı Süreyya Önder, darbe mekaniğini bilerek bilmeyerek
yağlama tehlikesine dikkat çekiyordu.
Sözleri yankı bulmuş, tartışma başlatmıştı.
15 Temmuz’dan sonra koşullar kökten değişti.
Artık ne darbeden ne de darbe mekaniğinden söz edilecek bir
konjonktürde yaşıyoruz.
Fakat hâlâ ortada PKK ve onun bir terör mekaniği var.
Yağlama riskine karşı bir uyarı yapılacaksa bugün o uyarının
adresi, PKK mekaniğini yağlayanlar olmalı.
Şimdi Sırrı Süreyya Önder başta olmak üzere HDP’lilerden, bu yönde
uyarılar bekliyorum.
***
Darbe mekaniği konusundaki uyarılar yersiz çıkmadı, 15 Temmuz
girişimi Sırrı Süreyya’yı doğruladı, haklılığını gösterdi.
Bakın ne demişti o gün:
Bir: “Hükümetin ve bir kısım aklı evvelin, son vebali Öcalan, HDP
ve Demirtaş’a yüklemeye çalışması, darbe mekaniğini yağlamaktan
başka bir işe yaramaz. Bu mekanik gıcırdayarak da olsa hep
çalışıyor çünkü.”
İki: “Bitmesi için darbe mekaniği ile esaslı bir yüzleşme ve
hesaplaşma gerekir. Tabii ki bu hesaplaşmayı hem kamu vicdanında
hem de hukuk önünde mahkûm ederek sonuçlandırabilmek şartıyla.”
***
Türkiye gibi ülkelerde darbe bitse de darbe mekaniğinin
bitmeyeceğini söylüyordu bize.
Darbe de mekaniği de bitti, sıfırı tüketti ama gelin görün ki PKK
ve terör mekaniği bitmiyor.
Cemil Bayık, Kandil’den esip savurmaya devam ediyor.
Terörü kırsaldan metropollere taşımakla tehdit ediyor.
Saldırılarını yeni bir aşamaya taşıdıklarını, kalleş bombalarla
şehirleri vuracaklarını haber veriyor.