MURAT Sancak gün ortasında çapraz ateşe alınmış, aracına 22 kurşun isabet etmişti.
Verilmiş sadakası varmış ki sıyrıksız atlatmıştı bu alçak
saldırıyı. Sıcağı sıcağına yapılan açıklamalarda olayın, Sancak'ın
gazete ve televizyonlarını susturmaya dönük bir terör eylemi olduğu
söylenmişti.
Aradan 6 hafta geçti. Hayretengiz bir şekilde emniyet, bu konuda
şimdiye dek ağzını açıp tek satırlık bilgilendirme yapmadı.
Nasıl sıkı tutuluyorsa iş, polis ya da savcılıktan bir bilgi
kırıntısı da sızmadı.
Bu çapta sansasyonel bir saldırıda emniyetin bu kadar derin bir
sessizliğe gömüldüğü, daha önce duyulmuş görülmüş şey değil.
Tarihte örneği yok.
Polis, saldırganları yakalayamasa bile soruşturmayı aydınlatmada
mesafe kat eder, arka planı ve faillerin örgütsel bağlantılarıyla
olayı çözer, saldırganların isim ve eşkallerini belirler, fotoğraf
ve bilgilerini yayarak her yerde arandıklarını bildirirdi. İlk kez
böyle gelişmiyor olay. Polis, ne çözdük ne çözemedik diyor. Ne
yakaladık ne yakalayamadık diyor. Ne izlerini kaybettik ne bulduk
diyor...
* * *
Bu hayretengiz sessizlik nedeniyle esrarengizliğini koruyor
saldırı, üzerindeki sır perdesi aralanamıyor.
Durumu daha da hayretengiz kılansa Sancak'ın gazete ve
televizyonlarının da bu sessizliğe katılması.