SANILIYORDU ki insanoğlu, önce çanak çömleği keşfetti.
Sanılıyordu ki önce yerleşik hayata geçti, tarıma ve
hayvancılığa başladı.
Sanılıyordu ki önce neolitik çağ devrimi oldu, Cilalı Taş Devri’ne
sıçrandı.
Ondan sonra çatışma, savaş ve toplu kıyımlar hayatımıza girdi.
***
Ocak ayında BBC’nin duyurduğu bir gelişme, yukarıdaki hipotezi
yıktı.
Arkeologlar Kenya’da, Turkana Gölü’nün batısında, Nataruk’taki kazı
sahasında, defnedilmemiş 27 cesedin kalıntısına rastladı.
Ve bu 10 bin yıllık kalıntıların, en eski savaş kanıtı olabileceği
açıklandı.
Keşfin yeni ve şaşırtıcı yanı şuydu: Atalarımızın savaş ve katliam
sanatını neolitik çağdan bile önce icat ettiği ilk kez ortaya
çıkıyordu.
Önceki bulgulara uymayan bir şey vardı 10 bin yıllık bu
kalıntılarda.
O güne kadar rastlanan toplu mezarların tarihi, en fazla 6-7 bin
yıl geriye gidiyordu.
Avrupa’nın çeşitli yerlerinde gün yüzüne çıkan toplu mezarlar, hep
tarım ve hayvancılık dönemini gösteriyordu.
İlk kez yerleşik düzen yani Cilalı Taş Devri’nden önceye ait bir
toplu cinayet kalıntısına ulaşılmıştı.
***
BBC’ye konuşan arkeologlar, insan ırkının katliam tarihiyle ilgili
daha önce bildiklerimizi unutmamız gerektiğini söylüyordu.
Peki neden?..
Neden sanılanın aksine, Cilalı Taş Devri’nden önce boğaz boğaza
çarpışmak için karşı karşıya gelmişti insanlar?
Varsayıma göre, göçebe topluluklar toplu çatışmalardan kaçınıyor
olmalıydı.
Tehlikeyi görünce başka av ve beslenme bölgelerine kaçıyor
olmalıydılar.
Ne tetiklemiş olabilirdi böyle kanlı bir karşılaşmayı...
Şimdilik bulabildikleri cevap, doğal kaynaklar üzerinde hâkimiyet
kurma mücadelesi.
Büyük ihtimalle, doğal zenginlikler üzerindeki paylaşım kavgasının
düşündüğümüzden çok daha eski bir tarihte patlak verdiğine
işaret.