Ahmet Varol Yeni Akit Gazetesi

İdlib’de durum

İdlib’de kan dökülmesinin önüne geçilmesi için bir anlaşmanın imzalanmış olması önemli bir gelişmedir. Ancak bundan önemli olan bu anlaşmanın uygulama aşamasında nasıl bir politika...

21 Eylül 2018 | 6.000 okunma

İdlib’de kan dökülmesinin önüne geçilmesi için bir anlaşmanın imzalanmış olması önemli bir gelişmedir. Ancak bundan önemli olan bu anlaşmanın uygulama aşamasında nasıl bir politika izleneceğidir. 

Rusya Cumhurbaşkanı Viladimir Putin’in İdlib’le ilgili mutabakatı kabul etmesi Suriye halkına veya İdlib’e toplanmış olan mültecilere lütfundan değildir. Zorlayıcı birtakım sebeplerden dolayı bu mutabakatı kabul etme ihtiyacı duymuştur. Fakat sebep ne olursa olsun kan dökülmesinin önlenmesi için bir mutabakat imzalanması olumlu bir gelişmedir. 

İdlib şu anda üç buçuk milyondan fazla nüfûs barındırıyor ve bunun üç milyondan fazlasını Suriye’nin diğer bölgelerinden buraya göç etmiş olan mülteciler oluşturuyor. O yüzden Baas rejiminin ve ona destek veren işgal güçlerinin anlaşmayı bozarak, saldırıları yeniden başlatmalarının engellenmesi için bütün uluslararası organların aktif bir şekilde devreye girmesi gerekir. Aynı zamanda çatışmaların engellenmesi ve sükûnetin sağlanması orada ihtiyaçlı durumdaki mülteci kitlelere insanî yardımın ulaştırılması için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. 

Asıl önemli olan da Suriye meselesine siyasi bir çözüm bulunması aşamasıdır. Şimdiye kadar siyasi çözüm bulunması için yapılan görüşmelerden sonuç çıkmamasının sebebi Baas diktasının ve onun arkasında duran işgalci güçlerin uzlaşmacı değil dayatmacı tavır takınmaları oldu. Rejim tarafı sürekli, diktatör Esed’in saltanatının korunması için muhalif tarafı önüne konan formülü kabul etmeye zorladı. Bu aşamada rejim tarafı bileğinin daha da güçlendiğini düşüneceği için dayatmacı tutumunda daha ısrarcı olacaktır. 

Fakat rejim tarafının bu katı tutumu karşısında halkın hakları ve özgürlükleri için mücadele eden muhalefet tarafının da bütün avantajlarını kaybettiğinin düşünülmemesi ve onun masa başında yalnız bırakılmaması gerekir. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hindistan’da seçim ve Müslümanlar 18 Mayıs 2024 | 167 Okunma Direnişten işgal güçlerine darbeler 17 Mayıs 2024 | 189 Okunma Nekbe’nin 76. yıl dönümü 16 Mayıs 2024 | 112 Okunma İşgal hükümeti neden ateşkese razı olmuyor? 11 Mayıs 2024 | 207 Okunma Refah’a saldırıda ABD’nin taktiği 10 Mayıs 2024 | 192 Okunma