Ahmet Taşgetiren Star Gazetesi

Varsın naif olsun!

Zaman zaman benim yazı ve konuşma üslubum için yapılır “naif” tanımlaması. “Naif” saf, temiz düşünceli, fazla iyimser anlamlarında fransızca “naive”den alınmış bir kelime. Acaba...

26 Nisan 2016 | 1.414 okunma

Zaman zaman benim yazı ve konuşma üslubum için yapılır “naif” tanımlaması. “Naif” saf, temiz düşünceli, fazla iyimser anlamlarında fransızca “naive”den alınmış bir kelime.

Acaba yazılarımın, konuşmalarımın hangi anlamda naif olduğu söylenir? Saflığı mı, temizliği mi, fazla iyimser oluşu mu? Hepsi mi?

Doğrusu zaman zaman “Deli dolu bir yazı” gibi, “Uçuk bir teklif” gibi yazılar yazdım.

Mesela “Diyarbakır Ulu camiinde Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı birlikte bir cuma veya bayram namazı kılsalar” diye yazdığım zamanlarda gerek Cumhurbaşkanı’nın kimliği (Ahmet Necdet Sezer idi o zaman) gerek Genelkurmay Başkanlarının bu meselelere bakışı ve gerekse üçlünün birbiriyle ilişkisi (o zaman Başbakan Tayyip Erdoğan’dı) yüzünden böyle bir teklifin “uçuk” ya da “deli dolu” bulunmaması mümkün değildi. Ama sonra bunlar peyderpey hayat bulmaya başladı. Mesela 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül bir gün arayıp “O yazınızı okuyup kendi kendime karar vermiştim, böyle bir imkanım olursa gerçekleştirilmesi için” demişti. Ama o bayramda kulaklarından rahatsız olduğu için Diyarbakır’a gidememiş ve o arzu gerçekleşmemişti. Şimdilerde bunlar daha kolay icra ediliyor Cumhurbaşkanı, Başbakan hatta Genelkurmay Başkanı birlikteliği ile...

Şimdi bugün “naif” bir teklifte daha bulunacağım.

İktidar - muhalefet ilişkileri alanıyla ilgili.

Muhalefet ne kadar eleştirirse eleştirsin, 14 yıllık Ak Parti iktidarlarının Türkiye’ye pek çok eser kazandırdığını görmezden gelemez. Ulaşım alanında, sağlık alanında, diyelim savunma sanayii alanında, ekonominin istikrarı alanında vs. hizmetler.

Diyelim bir Marmaray, diyelim üçüncü köprü, diyelim Körfez geçişi, diyelim Avrasya tüneli, diyelim İstanbul’da şu an yapılan metro ağı, diyelim sağlık hizmetlerinde devrim.

Diyeceğim şu:

Muhalefet bu tür başarıları kutlasa ne olur?

Bu soruları şöyle devam ettirebiliriz:

Bu başarılar kutlansa muhalefet muhalefetlikten mi çıkar? Halk muhalefetin kötü bir şey yaptığını mı düşünür? Muhalefeti destekleyen halk kitleleri, partilerini desteklemekten vaz mı geçer?

Bence hiçbiri olmaz. Aksine daha pozitif yansımaları olur bu jestlerin. Neden? Çünkü bir kere halk, bunların jest olduğunu bilir, bu tür olumlu tavırlarla muhalefetin kategorik muhalefet yapmadığına, olumlu bir şey olursa onları desteklemekten kaçınmadığına, dolayısıyla muhalefet yaptığı konularda da haklı muhalefet yapıldığına kani olur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zirvedeki görüşmenin psikolojisi 28 Nisan 2024 | 469 Okunma Akşener - Ağalığın ve liderliğin raconu 26 Nisan 2024 | 3.498 Okunma Tarikatlar, medya ve görünürlük 25 Nisan 2024 | 4.138 Okunma Hamas etrafında... 23 Nisan 2024 | 2.782 Okunma Filistin sınavında iktidar 21 Nisan 2024 | 765 Okunma