Ahmet Taşgetiren Star Gazetesi

Abiler geç kalır

Önceki gün bu sütunda “İçerden bir çığlık” başlığı altında “Cemaat içi Abiler”in açık mektubuna yer verdim. İçinde Gülen’in karakterine ilişkin...

05 Ağustos 2016 | 11.264 okunma

Önceki gün bu sütunda “İçerden bir çığlık” başlığı altında “Cemaat içi Abiler”in açık mektubuna yer verdim. İçinde Gülen’in karakterine ilişkin çarpıcı bilgiler vardı, halen o yapı içinde bulunanlara canhıraş uyarılar ihtiva ediyordu; çok okundu, çok paylaşıldı.

Bugün bir başka “Abiler” hikayesini anlatacağım.

Mücadele Birliği’ndeyiz. Teşkilat içinde sancı var, öbek öbek konuşmalar oluyor. “Büyük abi abilere danışmıyor” yollu serzenişler var. Şubat ayında bir akşam vakti, Bayrak gazetesinin Yerebatan’daki binasının üst katında toplandık.

Masanın başında “Büyük abi” var, yanlarda “Diğer abiler” sıralanmış. Ben Bayrak gazetesini yönetiyorum ama “Büyük abiler” arasında sayılmıyorum.

“Büyük Abi” konuşmaya başladı:

- Arkadaşlar arasında “Abilere danışılmıyor” diye bir söylentinin dolaştığı haberleri geliyor. Bugün bunu konuşalım. Şimdi sizlerin huzurunda “Abiler”e teker teker soracağım.

Bu girişten sonra “Sen” diye başladı, sonra bir “Abi”nin ismini söyledi ve devam etti:

- Sen Falanca, benimle Türkiye’nin ve dünyanın bütün meselelerini istişare etmeye liyakatli misin?

Nasıl bir cevap beklersiniz? Şöyle dedi o “Abi”:

- Estağfirullah Abi.

Her “Abi”ye bu soru soruldu ve her “Abi”den “Estağfirullah abi” cevabı alındı. Sonra şöyle bağladı:

- Gördünüz işte, her birine sordum ve onlar “Estağfirullah abi” diye cevap verdiler. İşte bunun için onlarla her meseleyi istişare etmiyorum.

***

O toplantı böyle devam ederken ben teşkilatın işleyişine ve yukardan aşağıya - aşağıdan yukarıya denetim üzerine bazı sözler söyleyip Mücadele Birliği’ne veda ettim.

...Abiler daha uzun süre “Abi” demeye devam ettiler.

Bunun psikolojik saikleri üzerinde çok şey söylenebilir. Eminim ki o “Estağfirullah abi” cevabı da içten ve inanarak söylenmiş değildi. Ama “Büyük abi” usta bir örgütçülük manivelası ile, kendisini tek başına belirleyici hale getirmeyi başarmıştı. Zaten o zamana kadar da “Örgüt içinde örgüt oluşturma” gibi bir ameliyeyi başlatmış bulunmaktaydı.

***

Şimdi Gülen Hareketi içindeki “Abiler”e gelelim. “Abiler” imzası taşıyan son açık mektup çok önemliydi. Bir uyanıştı ve o uyanışın paylaşılma çabasıydı.

Etkisi olur mu bilmiyorum.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Söğütözü zirvesi 03 Mayıs 2024 | 1.673 Okunma Başka türlüsü mümkün müydü? 02 Mayıs 2024 | 1.973 Okunma Türkiye Yüzyılı - Maarif Modeli 30 Nisan 2024 | 1.137 Okunma Zirvedeki görüşmenin psikolojisi 28 Nisan 2024 | 507 Okunma Akşener - Ağalığın ve liderliğin raconu 26 Nisan 2024 | 3.505 Okunma