Yok oluş içindeyiz

Kaçıncı kez izledim hatırlamıyorum. Bugünlerde yeni baştan, yine Oscar ödüllü yönetmen Louie Psihoyos’un pek çok yapımcının desteğiyle çektiği “büyük yok oluş” olarak da...

Kaçıncı kez izledim hatırlamıyorum. Bugünlerde yeni baştan, yine Oscar ödüllü yönetmen Louie Psihoyos’un pek çok yapımcının desteğiyle çektiği “büyük yok oluş” olarak da adlandırabileceğimiz Racing Extinction belgeselini izliyorum.

Yaşamlarımızı daha konforlu, daha kaliteli, daha teknolojik hale getirirken, rafine zevklere dalarken, daha iyi otomobiller kullanırken aslında nasıl da dünyayı yok ettiğimizin farkına bile varmıyoruz.

Bence belgeselin en çarpıcı cümlesi, “İnsanoğlu dünyayı yok edecek asteroittir’’ tespitiydi.

4.6 milyar yıl yaşındaki dünyamızda beş büyük yok oluş yaşanmış ve dinozorları yok eden son yok oluşun dünyaya çarpan göktaşı olduğundan hareketle, şimdiki yok oluşun nedeninin insanoğlu olduğu vurgulanmış.

Savaşlar birbirimizi öldürmemize yol açan trajedi şüphesiz. Ama asıl günahımız, dünyayı paylaştığımız diğer canlı türlerini yok etmemiz ve dünyayı hızla kirletmemiz.

Belgeselde, göremediğimiz, duyamadığımız (ki bunlardan birisi okyanus boyunca birbirlerini işiten mavi balinalar) adeta şarkı söyleyen yüzlerce canlının varlığını içinizde hissediyorsunuz. Onların seslerini (özel bir teknik ile mümkün) dinleyebilseydik soylarını tüketebilir miydik?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Trump, 23 milyon insanı kovabilir mi? 14 Aralık 2016 | 303 Okunma Adam iyiyse, katil olmasının önemi yok! 31 Ekim 2016 | 257 Okunma Ekonomi başkanlıkla zıplar mı? Kim anlatacak? 27 Ekim 2016 | 267 Okunma Yok oluş içindeyiz 25 Ekim 2016 | 351 Okunma Petrole rağmen huzur bulamayanlar 18 Ekim 2016 | 201 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar