İnsani zirveden insanlığın zirvesine

İstanbul'da toplanan Dünya İnsani Zirvesi; yaklaşık 60 ülkeden dünya liderlerinin buluştuğu ve 164 ülkenin temsil edildiği tarihteki ilk insani zirve olma özelliğini taşıyor. Açılışta konuşma...

İstanbul'da toplanan Dünya İnsani Zirvesi; yaklaşık 60 ülkeden dünya liderlerinin buluştuğu ve 164 ülkenin temsil edildiği tarihteki ilk insani zirve olma özelliğini taşıyor. Açılışta konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dünyada en çok mülteciyi barındıran ülke olduğunun altını çizerek şöyle konuştu:
“Doğu ve Orta Avrupa'da pek çok ülke sınırlarına dikenli teller çekerek göçmenlerin geçişini engellemeye çalışıyor. Türkiye yüzyıllardır savaş ve baskılardan kaçanlar için bir güvenli liman oldu. Bugün de beş kıtada, 140'tan fazla ülkeye insani yardım sağlıyoruz.” Zirve vesilesiyle Guardian'da yayınlanan makalesinde ise Cumhurbaşkanı şu çarpıcı gerçeğin altını çizmiş: “Türkiye bu alanda dünyanın en cömert ülkesi olmaya devam ediyor ve milli gelirine kıyasla insani yardımlara en çok harcama yapan ülke konumunda bulunuyor.”
Peki bu nasıl oluyor? Aslında her birimiz, etrafımızdaki insani krizler karşısında aldığımız ferdi tutumlar ve insanlığa çare olma adına kendi küçük dünyamızda ürettiğimiz dayanışma yöntemleri ile bütün bu sürecin canlı şahidi olduk, oluyoruz. Hatta sadece Suriye'deki dramın değil, Filistin'den Afganistan'a, Irak'a... Ve dünyanın hemen her bölgesindeki insani krizlere ülkemizden uzanan yardım ağının gerek resmi düzeyde gerek sivil hayatta emanetçileri olduk, olmaya devam ediyoruz. Ne köken, ne mezhep, din, millet, ırk ayrımı yapmadan! İhtiyacı olan herkese uzuyor Türkiye insanının eli.
***
IHH gibi küresel vicdanın temsilcisi yardım kuruluşlarının uzun yıllardır en ulaşılmaz, en kanlı, en uzak topraklarda ihtiyaç sahiplerine nasıl yardım faaliyetlerini arttırarak sürdürdüğünü keşfetmeyen varsa, merhametin ne anlama geldiğini unutmuş demektir. Sadece barınak, mabet, yol yapımı değil, gıda, giyecek, eğitim, sağlık gibi alanlarda kurduğu yardım ağlarıyla dünyayı defalarca kuşatan sivil kuruluşlar bir de iftiralarla, ideolojik engellemelerle boğuşmak zorunda kaldılar, kalıyorlar.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu mecradaki son yazı 22 Haziran 2019 | 301 Okunma İstanbul’dan Elmalı’ya beldeleri merkez yapan nefes! 18 Haziran 2019 | 138 Okunma Öğrenmenin önündeki en büyük engel: Benlik kibri 15 Haziran 2019 | 256 Okunma Siyaset meydanı da ‘akleden kalb’e dahil 11 Haziran 2019 | 62 Okunma Birlikte geçilen kapılar, tek başına girilemeyen odalar 08 Haziran 2019 | 149 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar