Ölümü unutan insan, kendini bile hatırlayamaz

Hayatımızı ölüme borçluyuz. Ölüm olmasaydı hem hayat olmazdı hem de hayatın bir anlamı olmazdı; dolayısıyla, hayatın anlamını idrak edebilmek imkânsızlaşırdı.Ölüm...

Hayatımızı ölüme borçluyuz. Ölüm olmasaydı hem hayat olmazdı hem de hayatın bir anlamı olmazdı; dolayısıyla, hayatın anlamını idrak edebilmek imkânsızlaşırdı.

Ölüm, hayattan da gerçektir, bu anlamda: Hayatı vareden, görünür kılan, anlaşılır hâle getiren, değerini idrak etmemizi sağlayan muazzez bir gerçek.

ÖLÜM ANAHTARI’YLA AÇILIR HAYATIN KAPISI...

Ölüm, yok oluş değil; yeniden doğuştur bizim inancımızda. Yenilenerek doğuştur -yeni, taze bir hayata.

Burada münhasıran haşir hakikatinden söz ediyorum evvelemirde; öldükten sonra diriliş gerçeğinden, elbette.

Ama daha ziyade ölümün bu dünya hayatında bir diriliş olduğu hakikatine dikkat çekmek istiyorum: Ölüm, hayatı duyarak, dokunarak, bütün renkleriyle, kokularıyla, boyutlarıyla hissederek, idrak ederek yaşamanın anahtarı aslında.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Düşünemeyen insan, Batılı Leviathan düzeni ve İslâm’ın direnişi 26 Nisan 2024 | 244 Okunma Kendini bil, Rabbini bil, haddini bil. Ya da: Kültürel olarak “iktidar” değilseniz, siyasî olarak iktidar olamazsınız! 22 Nisan 2024 | 1.724 Okunma Fiîlî işgal dönemi bitti, zihnî işgal çağındayız! 21 Nisan 2024 | 246 Okunma İran tehlikesinin boyutlarını kavrayabilmiş değiliz!  19 Nisan 2024 | 969 Okunma Fars emperyalizmi ve Şiî yayılmacılığı-3 15 Nisan 2024 | 919 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar