Yüzyılın felâketi

Belli bir periyotla okuyucunun karşısına çıkmak durumunda olan bir yazar için olabilecek en zor yazılardan birini yazıyorum. Ne planlarımız vardı bugün yazmak için, ne deli düşünceler geziniyordu zihnimizde. Ona...

Belli bir periyotla okuyucunun karşısına çıkmak durumunda olan bir yazar için olabilecek en zor yazılardan birini yazıyorum. Ne planlarımız vardı bugün yazmak için, ne deli düşünceler geziniyordu zihnimizde. Ona laf yetiştirecektik, buna cevap verecektik, şu konu yarım kalmıştı onu tamamlayacaktık. Rutininde akıp giden bir gündem vardı biz de rutinine uygun bir yorum yapacaktık. Ya bir de ertesi gün yapacağı bir sürü işin planını düşünerek uyumuş insanlar. Heyecanlı oyunlarının yorgunluğuyla, sabah saatlerinde kalkıp iki haftalar tatilin ardından okula gitmek üzere kendilerini gecenin huzurlu kucağına atmış küçücük bedenler. Önlerinde upuzun bir hayat. Anne babalarının

geleceğe uzattıkları amaçlar, hayalleri…

Bir orta ölçekli kıyamet gelip kendi konusunu öyle bir anlatıyor ki, başka gündeme bir satırlık münasip bir yer, başka bir mevzu için hiçbir münasebet kalmıyor. Tek konu ve tek gerçek var şimdi: deprem. Getirdiği ölümlerle, boşa çıkardığı hayatlarla, doldurup hiçleştirdiği anlamlarla, hatırlattığı ve yüzümüze acımasızca vurduğu ihmallerimizle, gafletimizle, tamahkarlıklarımızla, cehaletimizle. Kendimize ait zannedip...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
AK Parti’deki “kan ve ruh kaybı” nasıl telafi edilebilir? 08 Mayıs 2024 | 1.046 Okunma Gazze ışığında üniversitenin misyonu 06 Mayıs 2024 | 162 Okunma Amerikan üniversitelerinde Aksa Tufanı dalgaları 04 Mayıs 2024 | 282 Okunma Filistin’e Özgürlük ve Bağımsızlık için Parlamenter İnisiyatifi 01 Mayıs 2024 | 60 Okunma İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî 27 Nisan 2024 | 232 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar