Modernleşme, Anayasa ve Türkiye’nin istisnailiği

Batı’yı karakterize eden kültürel ve dinsel homojenlik onun gücünün değil, farklılıklara karşı sergilediği hoşgörüsüzlük ve taassubunun bir sonucu ve göstergesidir

20. yüzyılın başında revaçta olan Modernleşmeci anlayış Batı’da yaşanmış bütün gelişmelerin bir model olarak bütün dünyaya uygulanabileceği hatta uygulanması gerektiğini varsayıyordu.

Bugünden bakıldığında bu en iyi ihtimalle toplumsal farklılıkların önemini kavramaktan aciz, çok naif, hatta cahil bir anlayış görünüyor. Bugünün modernist yaklaşımları böyle bir cehaleti ve naifliği üstlenmekten çok uzak. Bilakis toplumsal farklılıklar, “farklı modernlikler”, “ülkelerin özgünlük ve özgüllükleri” veya “modernliğe giden farklı yollar” başlıkları altında takdir ediliyor ve bir sosyolojik tecrübenin iki coğrafi bölgede aynı şekilde yaşanamayacağı kabul ediliyor. Hatta ....

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Cizre’de Şeyhu’l Aşk Melayê Cizîrî Sempozyumu ve Barzani’nin katılımı 03 Aralık 2025 | 1.337 Okunma Pakistan’da “Adil bir küresel düzen” arayışı 01 Aralık 2025 | 81 Okunma Pakistan Cemaati İslami’de ideolojik siyasetten reel siyasete doğru 29 Kasım 2025 | 74 Okunma Pakistan’da Cemaati İslami açılım kavşağında 26 Kasım 2025 | 181 Okunma Gazze’yi gündemden düşürmeye gelmiyor: Cihannüma Gazze Raporu 24 Kasım 2025 | 136 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar