Homo Academicus

Akademisyenler de kendileri nesneleştirmeyi severler de nesneleşmeye hiç de hazır değillerdir

Hemen söyleyeyim de okuyacaklar yanlış bir algıya kapılmasın. Başlığın hiçbir cinsiyet iması yok. Malum bugünlerde Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananlar dolayısıyla neredeyse üniversitenin LGBT’yi şart koştuğunu düşünecek seviyeye gelmiş olanlar var. Üniversite özerkliği, bilimsel-akademik özgürlük, hatta düşünce özgürlüğü neredeyse LGBT-İ’yi tanımadan, hatta yaşamadan gerçekleşmeyecek bir şey olarak sunuluyor. Sunulmak ne kelime, empoze edilmeye çalışılıyor.

Neden birbirinden ayrıştırılmıyor? Akademik özgürlük neden Boğaziçi özelinde LGBT-İ ambalajına sarılıyor? Boğaziçi Üniversitesi’nde akademik hayat nasıl bir format almış ki, Türkiye’nin ortalamasının çok ötesinde, çok farklı bir cinsiyet kültürü ve yaşamı üretecek hale gelmiş durumda?

Dediğim gibi....

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sudan’da olanlar da Sudan’la sınırlı değil 24 Nisan 2024 | 1 Okunma Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından 20 Nisan 2024 | 265 Okunma CHP’nin üniversite ufku Tanju Özcan’ınki kadar mıdır? 17 Nisan 2024 | 356 Okunma İslâmcılara azıcık hikmet penceresinden baksak? 15 Nisan 2024 | 400 Okunma Bayramınız cennette olsun! 13 Nisan 2024 | 63 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar