15 Temmuz sosyolojisi

15 Temmuz'da Türkiye halkının bir darbe teşebbüsüne karşı ortaya koyduğu tepki ve akabinde gelişen olaylar sosyal bilimlerin bütün ezberlerini yeniden gözden geçirmelerini gerektirecek nitelikte özgün yanlar...

15 Temmuz'da Türkiye halkının bir darbe teşebbüsüne karşı ortaya koyduğu tepki ve akabinde gelişen olaylar sosyal bilimlerin bütün ezberlerini yeniden gözden geçirmelerini gerektirecek nitelikte özgün yanlar içeriyor. Bu tespiti daha önceki bir yazımızda da ifade etmiştik. Darbe girişiminin yapıldığı geceden sonra 27 gün devam eden demokrasi nöbetleriyle birlikte hiç kimsenin gözardı edemeyeceği nitelikte bir toplumsal hareket ortaya çıkmış oldu.
Dünya basınının Türkiye'de ortaya konulan bu sosyal harekete karşı sergilediği lakaytlık da aslında aynı sosyolojik gerçekliğin başka bir yanı olarak kaydedilmeli. Gezi hareketinden önce birşeylerin kokusunu almış olan CNN ve BBC gibi dünya basınının temsilcilerinin 15 Temmuz'a kör ve sağır kalışları bir açıdan yeni bir bilgi ortaya koymuyor.
Egemen güçlerin sesi olarak bu basın organlarının egemen güçleri rahatsız eden bir ülkede, bu rahatsızlığı daha da artıracak, hatta bu rahatsızlığın altında yatan çıkar hesaplarını, kötü niyetlerini, hasis duygularını ortaya koyacak bir yayın yapmamaları fazla sürpriz sayılmaz.
Bir diktatör tarafından yönetilen bir ülkede halkın o diktatörden kurtulma fırsatını değerlendirmek yerine o diktatörün bir telefon çağrısıyla ölümüne sokaklara dökülmesi, tanklara ve uçaklara karşı o liderlerini ölüm pahasına savunmaya kalkışmaları, şimdiye kadar dünyaya anlattıkları bütün “diktatörlük” yalanlarını boşa çıkaracak bir gelişmeydi.
Açıkçası bu görüntüler bir çuval inciri berbat eden görüntülerdi, o yüzden onları görmezden gelmek en iyisiydi. Ama bu mızrağı hangi çuvala sığdıracaklardı. CNN International ile BBC 15 Temmuz'daki performanslarıyla, tam da mızrakları çuvallara sığdırmanın ustası olduklarını gösterdiler.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
AK Parti’deki “kan ve ruh kaybı” nasıl telafi edilebilir? 08 Mayıs 2024 | 1.008 Okunma Gazze ışığında üniversitenin misyonu 06 Mayıs 2024 | 161 Okunma Amerikan üniversitelerinde Aksa Tufanı dalgaları 04 Mayıs 2024 | 281 Okunma Filistin’e Özgürlük ve Bağımsızlık için Parlamenter İnisiyatifi 01 Mayıs 2024 | 59 Okunma İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî 27 Nisan 2024 | 231 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar