Ulûm-i nakliyye ve Ulûm-i akliyye...

    Müslümanların öğrenmesi lâzım olan ilimlere (Ulûm-i İslâmiyye) denir ve iki kısımdır...   Ebû Saîd ibn-i Dost hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. 357 (m....

 
 
Müslümanların öğrenmesi lâzım olan ilimlere (Ulûm-i İslâmiyye) denir ve iki kısımdır...
 
Ebû Saîd ibn-i Dost hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. 357 (m. 968)’de İran’da Nişâbûr’da doğdu. 431 (m. 1040)’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Müslümanların öğrenmesi lâzım olan ilimlere (Ulûm-i İslâmiyye) denir. Ulûm-i islâmiyye bilgileri ikiye ayrılır:
1- Ulûm-i nakliyye, 2- Ulûm-i akliyye.
Ulûm-i nakliyyeye din bilgileri de denir. Din âlimleri, bu bilgileri, (Edille-i şer'ıyye) denilen dört kaynaktan almışlardır. Bu dört kaynak, Kur'ân-ı kerim ve hadis-i şerifler ve İcmâ'-ı ümmet ve Kıyâs-i Fukahadır. Din bilgileri sekiz büyük kısma ayrılır:
1-İlm-i tefsîrdir. Bu ilmin mütehassıslarına (Müfessir) denir. Müfessir demek, kelâm-ı ilâhîden, murâd-ı ilâhîyi anlayan derin âlim demektir. 2-İlm-i üsûl-i hadistir. Bu ilim, hadislerin cinslerini ayırır. 3-İlm-i hadistir. Bu ilim, Peygamberimizin sözlerini, hareketlerini ve hâllerini inceler. 4-İlmi üsûl-i kelâmdır. Bu ilim, kelâm ilminin, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden nasıl çıkarılacağını anlatır. 5-İlm-i kelâmdır. Kelâm ilmi, kelime-i şehâdeti ve kelime-i tevhîdi ve bunlara bağlı olan îmanın altı şartını anlatır. Bunlar, kalp ile iman edilmesi lâzım olan bilgilerdir. Kelâm âlimleri, Üsûl-i kelâm ve kelâm bilgilerini birlikte yazmayı âdet etmişlerdir. Câhiller bunun için, bu iki ilmi tek bir kelâm ilmi sanmaktadır. 6-İlm-i üsûl-i fıkıhtır. Bu ilim, fıkıh üsûllerinin, Kur'an-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden nasıl çıkarılacağını bildirir. 7-İlm-i fıkıhtır. Bu ilim, ef'âl-i mükellefîni, yâni âkıl, bâliğ olanların, beden ile nasıl hareket edeceğini bildirir. Beden için lâzım olan bilgilerdir. (Ef'âl-i mükellefîn), farz, vâcib, sünnet, müstehab, mübâh, haram, mekruh ve müfsid olmak üzere sekiz kısım ise de, kısaca üçe ayrılabilir: Emredilen işler, yasak edilen işler, mubâh olanlardır. 
8-İlm-i tasavvuftur. Bu ilme, (İlm-i ahlâk) da denir.
2- Ulûm-i akliyye: Bunlara tecrübî ilimler de denir. Müslümanların, bu ilimleri öğrenmeleri farz-ı kifâyedir. Dînî bilgilerde ise lâzım olanları öğrenmek farz-ı ayndır. Lüzûmundan fazla olanları ve harbde kullanılan silâhları öğrenmek, yâni mütehassıs olmak farz-ı kifâyedir. Bir şehirde bu bilgileri bilen bir âlim, yapan sanat adamları bulunmazsa, şehirde bulunanların hepsi ve hükûmet adamları günahlı olurlar.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
"Borcumu ödemek nasip eyle yâ Rabbî!.." 25 Mart 2024 | 91 Okunma Dört mezhep imâmları mutlak müctehiddirler 07 Ocak 2024 | 151 Okunma Haram işlememek için camdan atlayan genç! 06 Ocak 2024 | 323 Okunma Allah'ın düşmanına yardım etmek!.. 05 Ocak 2024 | 117 Okunma Duânın kabûl olmasının şartları ve edepleri... 04 Ocak 2024 | 207 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar