Bir genç için feda olsun!..
“Bugün teknik imkânlara rağmen bir ilgisizlik görünce biraz da insanlık lazım diye düşünürüm..." Trakya o sene çok çetin bir kış yaşıyordu. Gece yarısı kapım...
“Bugün teknik imkânlara rağmen bir ilgisizlik görünce biraz da insanlık lazım diye düşünürüm..."
Trakya o sene çok çetin bir kış yaşıyordu. Gece yarısı kapım çalındı. Mutlaka bir hasta yakını olmalıydı. Hemen üzerime bir şeyler giyinip kapıyı açtım. Yanılmamıştım.
Kapıda bir traktör ve römork yerine de traktöre bağlanmış bir at arabası duruyordu.
Biraz daha dikkat ettiğimde arabanın içerisinde yatak yorgan bir hasta yatıyordu. Yanı başında da elinde şemsiye ile bir delikanlı vardı. “Geçmiş olsun, hemen hastayı içeri alalım” dedim. “Doktor Bey hasta burada değil köyde” dedi.
“Köyde mi? Bu yatakta kim yatıyor öyleyse?”
“Efendim o yatağı sizin için getirdik. Sizi alıp köye acilen hastaya götürmek istiyoruz da...”
“Arkadaşlar bu karda tipide o köye nasıl gideriz?”
“Doktor bey, işte araba, işte döşek... Siz girersiniz yatağa... Oğlum da başınızda şemsiyi tutar. Allahın izniyle sizi hiç üşütmeden evimize kadar götürüp yine üşütmeden geri getiririz.”