Binmişler bir alamete sürüklüyorlar kıyamete

Artık olup biteni, perde arkasını, gizlinin gizlisini, tezgahı/tertibi açık açık konuşmanın vakti gelmedi mi?

Türkiye'nin bir yol ayrımında olduğunu göremiyor muyuz?

Bir yanda Alman ekolü, öte yanda İngiliz, beri tarafta Fransız!!...

Yunanistan'a da yine 'çakal' rolü!

Yabancı büyükelçiler söz konusu partilerin 'eş genel başkanı' gibi maşallah!

Amerikalılar pragmatist; Erdoğan karşısında kimin aday olacağı onlar açısından önemli değil. Yeter ki Erdoğan'ı devirebilsinler!

Bu uğurda her türden sınırsız desteği esirgemiyorlar.

Yüz küsur yıl önce aynı tezgahı yine görmüştük.

O kadar eskiye gitmeyelim hadi; daha dün İstanbul'dan başlatılan işgal girişimini ne çabuk unuttuk?

Ülkeyi, bizi, her şeyimizi teslim almaya kalkmamışlar mıydı?

Biz değil miydik çıplak ellerimizle karanlık ruhlu canilerin karşısına dikilip işgale geçit vermeyen?

Yok mu sayacağız 15 Temmuz'u?

Peki ya bugün!

'Hepinizi affedeceğiz...

Görevlerinize iade edeceğiz...

Kapkara sicillerinizi tek tek sileceğiz...

İhanetinizi unutturacağız...' sözleri verilmiyor mu?

Neden duyulmuyor?

Allah aşkına sağır mı oldunuz? Ne?

'FETÖ bana zulmetti' diyenler bugün nasıl oluyor da 'ablalarının' partisinde yakasına rozet taktırabiliyor?

'FETÖ'cülerin alayını affedeceğiz' diyenlere niçin zerrenin zerresi tepki vermiyor?

Bunları bir araya getiren güç nedir, kimdir?

Göremiyor musunuz?

Allah aşkına kör mü oldunuz? Ne?

Hadi daha açık konuşalım, eğip bükmeyelim, yekten soralım!