Aslında nedir?

29Ekim’in 99.Yıldönümünde, Kemal Bey’den “Cumhuriyet’i ben kurdum” demesini bekliyordum!

-Amma velakin demedi.

Anlaşılan o ki…

Demans rahatsızlığı, henüz o raddeye varmadı!

Hakkını yemeyelim:

Vaziyeti, medet umduğu şu Bunak Joe Biden’dan hallicedir!

Kılıçdarson, siyasi mizahın kanununu yeniden yazıyor.

“Başörtüsü yasağını kaldıran bu kardeşinizdir” diyerek sihirli değneği ile siyasi tarihi bir çırpıda değiştiriverdi!

Akla ziyan bu atraksiyonla yetinmedi.

“Bir numaralı ülkücü ve milliyetçi benim” dedi!

CHP’nin başı, bütün tuşlara basmayı seven bir komedyen gibi…

Washington’dan icazet alamadı ama dünyanın sonu değil!

Siyasetten emekli olduğu vakit…

Misal, Hollywood’a gitse en azından figüranlığı garantidir!

BAĞIMSIZ TÜRKİYE
Mustafa Kemal Atatürk “Bağımsızlık benim karakterimdir” demişti.

Kimi solcuların, akla ziyan bir şekilde “İkinci Kemal” diye andığı Kılıçdaroğlu ise 21. Yüzyılda ABD’den bağımsızlaşan Türkiye’den fevkalade rahatsızdır!

Şayet, Genel Başkanı olduğu CHP…

2023’te yani Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda yapılacak seçimleri kazanırsa…

Mr. Kemal Kılıçdarson, Türkiye’mizin anahtarlarını Amerika Birleşik Haydutlar Devleti’ne teslim edecektir!

2010’daki kaset operasyonu sonrası CHP’nin başına getirilmesi…

İşte bu derin siyasi sefer görev emrini hayata geçirmesi içindir!

DÖNÜM NOKTASI
1 Mart 2003’teki tezkerenin TBMM’de reddedilmesi, Ankara’nın Washington’ın boyunduruğundan kurtulma sürecinde hayati bir kilometre taşı idi.

Tezkerenin reddinde, dönemin CHP lideri Baykal’ın dik duruşu ve kararlılığı belirleyici olmuştu.

“YILDIZIN PARLADIĞI AN”
Türkiye’nin bölgesel güç olma süreci, tezkerenin reddi ile başladı.

Şu sözler, Deniz Baykal’a aittir:

“TBMM, 1 Mart 2003’te Irak’a asker gönderme tezkeresini reddederek…

Türkiye’nin, öyle birileri istedi diye karar aldırtabilecek bir ülke olmadığını dünyaya göstermiştir.

Türkiye’nin bölgede yıldızlaşmaya başlaması 1 Mart kararıyla olmuştur.”

(Milliyet, 1 Ağustos 2012)