Sana koca bir vatan borçluyuz Ömer

Allah biliyor ya, Ömer Halisdemir’in şehadete yürüyüş anını görmeyi çok istiyordum. O an ne yaptı, nasıl davrandı? Bir an olsun tereddüt edip panikledi mi? Nasıl yürüdü, ayakları geri geri gitti...

Allah biliyor ya, Ömer Halisdemir’in şehadete yürüyüş anını görmeyi çok istiyordum. O an ne yaptı, nasıl davrandı? Bir an olsun tereddüt edip panikledi mi? Nasıl yürüdü, ayakları geri geri gitti mi? Yüz hâli, mimikleri nasıldı diye hep merak ettim durdum.
Önceki gün internette haberlere göz atarken Ömer aniden ekranımda belirdi!
Uzunca bir koridorun orta yerinde yürüyüp duruyor. Telefon kulağında, gözü kapıda... Belli ki Zekai Aksakallı Paşa ile konuşuyor.
Belli ki Zekai Paşa, "Semih Terzi oraya geliyor. O bir haindir. Kapıdan girdiğinde vur o haini! Yalnız hakkını helal et, bu işin sonunda şehit olmak da var" diye son emrini veriyor.
Telefonu kapatıyor ve anında geri dönüp dış kapıya yöneliyor. Yüzünde gram korku, zerre-i miskal endişe yok. Ayaklarında ise küçücük bir yalpalama yok.
Bir aslan misali, yaklaşan sırtlan sürüsünü darmadağın etmeye gidiyor. Darbeci Semih Terzi’nin kafasına sıkmaya, leşini yere sermeye gidiyor. 
Öyle bir yürüyüş ki yiğitleri kıskandırıyor. Öyle bir yürüyüş ki sanki şehadete koşuyor.
Sanki kendisine verilecek makamı görmüş gibi, sanki Allah Resulünün, "Ya Ömer, bana komşu olmaya geliyorsun" dediğini duymuş gibi...
Çevredekiler oraya buraya kaçışırken, nasıl da yiğitçe aşağı iniyor Allah'ım!
Kendisinden bin 400 yıl önce yaşamış Hattab'ın oğlu Ömer'i hatırlatırcasına, "Ömerler öldü mü sandınız?" dercesine, bastığı her merdiven basamağını titreterek iniyor karargâh girişine...
Birileri gibi medya önünde değil, tekrarı defalarca çekilen film sahnesinde değil, en kuytu, en karanlık köşede gösteriyor yiğitliğini...
Gözden uzak, gösterişsiz bir şekilde binanın kapısından çıkıp ülkesinin aydınlık yarınlara ulaşabilmesi için gecenin karanlığına karışıyor.  
Ve birkaç dakika sonrası...
Tetiğe iki kez dokunup, darbeci Semih Terzi'yi cehennem kapılarına sürdüğü anın birkaç dakika sonrası...
Çil yavrusu gibi dağıttığı darbecilerden birkaçı onun çıktığı kapıdan koşarak içeri giriyor. Her biri bir yere saklanıyor.
Sonra...
Sonra bir ses duymuş olmalılar ki tekrar dışarı çıkıyor hainler. Belli ki Ömer'in 30 kurşunla vurulduğunun haberini alıyorlar. Ama buna rağmen sine sine, korka korka çıkıyorlar meydana...
Anlayacağınız öyle bir aslan oğlu aslan ki yerde yatan cansız bedeni dahi korkutuyor ciğersiz hainleri...
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Aklanıncaya kadar ara… 21 Mayıs 2021 | 10.926 Okunma Akşener artık HDP-PKK ağzıyla konuşuyor! 19 Mayıs 2021 | 3.513 Okunma Bakan olacak iki HDP’li!.. 17 Mayıs 2021 | 4.028 Okunma Erdoğan iyilik yaptı, kötülük gördü! 12 Mayıs 2021 | 3.277 Okunma Nerede bu paralar? 10 Mayıs 2021 | 3.968 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar