Sevgiliyi anlama günü olsun bugün!

“Yarın Sevgililer Günü ya, her yerde yüzde 70 indirimler.. Sanırsın aşktan ölen bir millet!! Oysa herkes diğerini bir kaşık suda boğmaya hazır. Sevgililer dahil.” Yazar Özen Yula yazmış bu...

Yarın Sevgililer Günü ya, her yerde yüzde 70 indirimler.. Sanırsın aşktan ölen bir millet!! Oysa herkes diğerini bir kaşık suda boğmaya hazır. Sevgililer dahil.” Yazar Özen Yula yazmış bu satırları. İçi boş onca 14 Şubat güzellemesi arasında dikkatimi çekti niyeyse. Romantizm iyi hoş da, gerçekçi de olmak lazım, ondan herhalde! ‘Hakikaten ya’ dedim; millet seviyorsa bu kadar birbirini; onca üzüntü, onca can acıtma, onca kalp kırma niye var? Milleti de bırak, kendine sor: Birini seviyorsan niye kalbini kırarsın ey arkadaş? Üzerinde düşünmek lazım. Sevmiyor muyuz acaba? Belki seviyoruz da; bilinçaltı kodlarımız, travmalarımız, bize öğretilenler, egomuz vs. nedeniyle sevmeyi bilmiyoruz?

Bu ara o kadar çok psikolog takip ediyor, öyle çok psikolojik kitap okuyorum ki, anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyorum bazı şeyleri. Düşünün... Dünyada milyonlarca insan var ve senin kalbin sadece biri için atıyor! Ne enteresan şey değil mi? Bizi bir başkasına çeken ne? Peki madem çekildik o insana, bizi ondan koparan ne? Nasıl oluyor da olduramıyoruz, neyi paylaşamıyoruz acaba?

Demem o ki, Sevgililer Günü diye bir gün var madem; bunu tüketim günü olmaktan çıkarın, oturup bunları düşünme günü ilan edin bugünü. Birbirinizi kırıp döküyorsanız ya da ilişkiyi nasıl yürütmeniz gerektiğini bilemiyorsanız ama en önemlisi seviyorsanız; ne yapabileceğinize kafa yorun. Konuşun mesela, kaçmayın. İlişkiniz için çabaladığınızı gösterin sevdiğinize.

Bugünün kıymeti yok ki, çiçeği hiç beklemediği bir gün alın mesela. O romantik yemeği hiç beklemediği anda ısmarlayın. Ama elini tutun, hislerini sorun. Hayallerini, hayal kırıklıklarını dinleyin. Zaman geçirin, anı paylaşın. İlişki dediğiniz sadece birini dizinin dibinde oturtmak, onu hayatına sokmak değil ki; çiçek bile suladığınızda yeşeriyor. İlişki de öyle işte. Hadi o zaman, 14 Şubatınız iyi geçsin.

Kilo vermek en büyük problemimiz, hatta kabusumuz. Asla çözemediğimiz bir matematik sorusu gibi. Hele pandemide herkesin tek muhabbeti kaç kilo aldığı! Arkadaşlarımdan biliyorum; ısrarla diyetisyene para ödüyor, ikinci hafta bozuyorlar! Verdiği bir-iki kiloyu da anında geri alıyor hepsi. Madem bu kilo almak ve diyet yapmak sarmalından çıkamıyoruz, o zaman size farklı bir öneriyle geliyorum…

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Putin 'Beni niye sevmedin' diyen toksik sevgili gibi... 27 Şubat 2022 | 89 Okunma Namuslu görünmek kimlere kaldı? 20 Şubat 2022 | 150 Okunma 2. Yeditepe Bienali tarihi mahzende 17 Şubat 2022 | 145 Okunma Türkiye'nin en büyük buz pateni pisti açıldı 13 Şubat 2022 | 170 Okunma Hikikomori salgını var, cümleten geçmiş olsun... 10 Şubat 2022 | 135 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar