İkisine de 10 üzerinden 10 veriyorum!

Referandum sonucunun verdiği mesaj bir değil birden fazla diye belirtmiştim daha önce. Bunun dışında kampanya süresince gerek sergilediği duruştan, gerekse gösterdiği performanstan dolayı farklı kutuplarda yer alan iki ismin...

Referandum sonucunun verdiği mesaj bir değil birden fazla diye belirtmiştim daha önce. Bunun dışında kampanya süresince gerek sergilediği duruştan, gerekse gösterdiği performanstan dolayı farklı kutuplarda yer alan iki ismin verdiği bir siyasi ahlak dersi de var.

Biri Başbakan Binali Yıldırım, diğeri ise Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu.

Bence ikisi de 10 üzerinden 10 almayı hak etmiş isimlerdir.

Neden diyeceksiniz?

Şundan efendim: Referandumdaki zaferin tamamı elbette ki RecepTayyip Erdoğan’a aittir, ama onun bu zafere giden yolda ayağına taş değmemesi için inanarak, samimiyetle gecesini gündüzüne katıp gayret edenin de Başbakan Yıldırım olduğunu atlamamamız gerekiyor. Kampanya boyunca sergilediği tavırla, duruşla “Siyasette yol arkadaşlığı nasıl olunur?”un dersini verdi hepimize Binali Yıldırım. Ta en başından...

İLKELİLİK GÖSTERDİ

Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildikten hemen sonra başbakanlık koltuğunu kendisine en sadık ve vefalı olacağını gördüğüm Yıldırım’a devretmesinin en makul tercih olduğunu defalarca yazmış, söylemiş bir gazeteci olarak yanılmadığımı görmek de beni ayrıca mutlu etti. Bunu da belirtmek isterim.

Diğer 10’luk siyasi duruş sergileyen Temel Karamollaoğlu’na da helal olsun. Bulunduğu mahalleye, oradan gelecek baskılara, küskünlüklere falan aldırış etmeden siyaseten “Hayır” blokunda yer alan partisinin lideri olarak müthiş ilkelilik gösterdi. Ve herkese, “Bir liderin siyasi ahlak gereği partisini nasıl temsil etmesi gerektiğinin” dersini verdi.

Çoğu insan farkında değil ama “Hayır” cephesinin referandumda % 48.5 gibi yüksek oranda oy almasında Karamollaoğlu’nun kattığı değer çok büyük ve bu asla göz ardı edilmemeli.

CHP’de bir akil adam yok mu?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun referandumdan önce 15 Temmuz’la ilgili neden “kontrollü darbe” dediğinin gerekçesi nihayet çıktı ortaya. Efendim, CHP’ye ulaşan bilgilere göre güya Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, darbeden bir gün önce yani 14 Temmuz günü darbenin planlayıcısı AdilÖksüz’le Sakarya’da üniversitede bir araya gelmiş. Ve güya bu buluşmanın kamera kaydı varmış.

Peki bu iddiayı gündeme getiren kim? CHP’nin son zamanlardaki en popüler milletvekillerinden Eren Erdem. Sonradan internette Erdem’in katıldığı programın kaydına baktım. Hani gerçekten söylemiş mi bunları diye. Söylemiş valla. Hem de inanarak...

Peki olduğu söylenen Işık ile Öksüz görüşmesinin kaydı nerede? Buluşmanın gerçekleştiği iddia edilen üniversitenin kadrolu bir mühendisinde! Güya darbeyi kurgulayan devlet, bu kaydın silinmesi talimatını vermiş üniversiteye, bu mühendis de silinmeden önce kendisine bir kopyasını almış. Ve tam kaydı CHP’ye verecekken enselenmiş ve “Ölümle tehdit ediliyorum” deyip vazgeçmiş!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hoşçakalın… 26 Nisan 2023 | 10.512 Okunma Depremzede seçmenle ilgili tuhaf bir durum var 18 Nisan 2023 | 539 Okunma İnce'nin cevaplamasını istediğim soru şu! 15 Nisan 2023 | 1.499 Okunma Seccade… 01 Nisan 2023 | 472 Okunma Akşener ne yapsaydı? 29 Mart 2023 | 1.014 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar