Hıncal Uluç, Fener’in şu maçına ne derdi?
Televizyonlara sıklıkla çıktığım dönemde bir umumi tuvaletin kapısından çıkmış, elimi yıkamak için lavaboya tam yönelmişken biri dan diye "Salih Bey..." diye seslendi. Döndüm baktım;...
Televizyonlara sıklıkla çıktığım dönemde bir umumi tuvaletin kapısından çıkmış, elimi yıkamak için lavaboya tam yönelmişken biri dan diye "Salih Bey..." diye seslendi. Döndüm baktım; biraz daha kaptırsa ağzı kulaklarında olacak denli "güleç" yüzlü bir yurdum insanı.
"Çok beğenerek izliyorum sizi Salih Bey..." dedi.
Kurtuluş yolu olarak "Benzettiniz galiba, insanlar çift yaratılmıştır ya hani..." demeyi zihnimden geçirmeye kalmadı, lavabodakilere dönüp "Bakın bakın, Salih Tuna" demez mi!
Kendisi tanıdı, yetmedi bir de etrafa duyuruyor!
Daha fazla rabarbaya maruz kalmadan "Acil bir işim vardı..." yollu geveleyip kendimi açık havaya attım.
Hayır yani, bir yazara tanıdığını söyleyeceğin veya iltifatta bulunacağın yer mi orası kardeşim. Nihayetinde hacet giderip çıkacağın bir...