Tarih ve Sınıf Bilinci

György Lukács’ın Tarih ve Sınıf Bilinci’ni (*) 1998’de okumuştum. Ne yazık ki tamamen unutmuşum. Sayfalarda notlarım olmasa okumadığıma inanacağım...

Üçüncü baskısını (2014) tekrar okuyorum. Neden tekrar okuyorum?

***

Gençliğimde, Georges Politzer’in kitaplarını (**) okurken, sömürülen sınıfın kendi bilincine ve sınıf bilincine eriştiği zaman iktidarı değiştirme gücüne sahip olacağına inanırdım. İnanırdık. Tıpkı bir elektrik düğmesine basılmış gibi. Sanki bir döviz bürosuna gidiyorsun, heybeni boşaltıyorsun, sana verdiğin malzemeye eşdeğerde sınıf bilinci veriyorlar. Hayat kazın ayağının böyle olmadığını gösterdi ve kanıtladı.

***

Ülker anlattı. Bir televizyon için sokak röportajı yapıyorlar. Televizyoncu, bir kadına seçim sonrasında vaziyetin durumunu (!) soruyor. Durumdan şikâyetçi olan kadın, “Kılıçdaroğlu geldi fiyatlar yükseldi, fiyatları yükseltti. Rica ederim, başımızdan gitsin, düzenimizi bozmasın” diyor. Acaba düzmece bir sahne mi diye düşünüyorum. Olabilir ama gerçek olması düzmece olmasından çok daha kuvvetli.

***

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Maçı hakem bitirir 26 Nisan 2024 | 167 Okunma R.T. Erdoğan ve din işleri 23 Nisan 2024 | 310 Okunma R.T. Erdoğan Öğrenim Birliği’ne karşı 21 Nisan 2024 | 143 Okunma R.T. Erdoğan ve 27 etnik grup 19 Nisan 2024 | 259 Okunma Sorumluluk 16 Nisan 2024 | 99 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar