Nefis ve şeytandan gelen, vesvesedir

Kalbe gelen hâtıranın cinsini anlamak için, İslâmiyete uygun olup olmadığına bakılır.   Sual: İnsanın kalbine, nefsinden ve şeytandan gelen şeyler, iyi de, kötü de olsa hep kötü ve hep...

Kalbe gelen hâtıranın cinsini anlamak için, İslâmiyete uygun olup olmadığına bakılır.
 
Sual: İnsanın kalbine, nefsinden ve şeytandan gelen şeyler, iyi de, kötü de olsa hep kötü ve hep vesvese midir?
Cevap: Nefis, kaplan gibidir. Saldırması, ancak öldürmekle biter. İnsanlara vesvese veren şeytana bunun için hannâs denilmiştir. İnsan, şeytanın bir vesvesesine uymazsa, bundan vazgeçer. Başka vesveseye başlar. Nefis, daima zararlı şeyler ister. Şeytan ise, çok hayırlı işe mâni olmak için, az hayırlı olan şeyi de vesvese yapar. Büyük günaha sürüklemek için, küçük hayır yapmayı da vesvese eder. Şeytanın vesvesesi olan hayırlı iş, insana tatlı gelir ve acele ile yapmak ister. Bunun için, hadîs-i şerifte;
(Acele etmek, şeytandandır. Beş şey bundan müstesnadır: Kızını evlendirmek, borcunu ödemek, cenaze hizmetlerini çabuk yapmak, misafiri doyurmak, günah yapınca hemen tevbe etmek) buyuruldu.
Kalbe ilham olunan, gelen hayır, Allahü teâlânın korkusu ile ve yavaş yavaş yapılır ve sonu düşünülür. Bir hadîs-i şerifte;
(Melekten gelen ilham, İslâmiyete uygun olur. Şeytandan gelen vesvese İslâmiyetten ayrılmaya sebep olur) buyuruldu.
İnsan, ilham olunan şeyleri yapmalı. Vesveseyi yapmamak için cihad etmeli, çalışmalıdır. Nefse uyan kimse vesveselere tabi olur. Nefsin hevasına uymayanın, ilhama uyması kolay olur. Bir hadîs-i şerifte;
(Şeytan, kalbe vesvese verir. Allahın ismi zikredilince, söylenince kaçar. Söylenmezse vesveselerine devam eder) buyuruldu.
Kalbe gelen hâtıranın cinsini anlamak için, İslâmiyete uygun olup olmadığına bakılır. Böyle anlaşılamazsa, salih olan bir âlime sorulur. Salih olmayan, dini dünya kazançlarına alet eden kötü din adamına sorulmaz. Yahut, Resûlullah efendimize kadar üstatlarının hepsi malum olan, bilinen hakiki bir rehbere sorulur. Kutb-i medâr denilen evliya, az olsa da, kıyamete kadar mevcuttur. Kutb-i irşâd denilen Ehl-i sünnet âlimi her zaman ve her yerde bulunmaz. Uzun zaman aralıkları ile ve nadir olarak bulunur. Her yerde çok bulunan cahil tarikatçıları ve yalancı şeyhleri, hakiki rehber sanmamalıdır. Böylelerin tuzaklarına düşerek dünyada ve ahirette saadetten mahrum kalmamak için çok uyanık olmalıdır. Kalbe gelen hâtıra, nefse acı gelirse, hayır olduğu anlaşılır. Tatlı gelir, hemen yapmak isterse, şer yani kötü olduğu anlaşılır.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Mübarek üç aylar 07 Ocak 2024 | 115 Okunma İslamiyete hürmet edenle etmeyenin farkı 06 Ocak 2024 | 60 Okunma Cihad, çapulculuk değildir! 05 Ocak 2024 | 138 Okunma Mübarek isim ve resimleri yere sermek 04 Ocak 2024 | 94 Okunma İnkâr edenlerin cezası ahirettedir! 03 Ocak 2024 | 97 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar