Tatlı krizleri önlenebilir mi?

Tatlı krizleri sık ve şiddetli oldu mu can sıkıcı bir soruna dönüşüyor. Şiddetli ataklar, kontrolü en güçlü kişileri bile savunmasız bırakıp adeta çocuklaştırıyor. Yeme...

Tatlı krizleri sık ve şiddetli oldu mu can sıkıcı bir soruna dönüşüyor. Şiddetli ataklar, kontrolü en güçlü kişileri bile savunmasız bırakıp adeta çocuklaştırıyor. Yeme içme seçimleri saçma sapan hale geliyor, kilo kontrolü bozuluyor, hipoglisemiler tetikleniyor, yorgunluktan uykuya, dalgınlıktan kafa karışıklığına, öfkeden sinire kadar pek çok anlamsız tepki gelişiyor. Özetle "tatlı krizi" deyip geçmemek lazım, konu mühim...

Tatlı krizi ataklarının arkasında genelde psikolojik, seyrek olarak da hormonal veya genetik faktörler var.
Eğer böyle bir probleminiz varsa öncelikle insülin direnci ve hipoglisemi ile ilgili araştırmaları yaptırmanız, açlık ve tokluk şekeri ile insülin değerlerinizi araştırmanızda fayda var.
Kan şekerinin aniden düşmesi (hipoglisemi) önemli bir sorundur. Kan şekeriniz çok hızlı ve çok fazla düşerse hücreleriniz beyninize gönderdiği emirlerle sizi şeker, şekerleme, tatlı, çikolata ve benzeri şeyleri hızla ve fazlaca tüketmeye zorlar. Bu durum bazen dramatikleşip bir tatlı krizine bile dönüşebilir ve siz tam bir "tatlı canavarı" haline gelebilirsiniz.
Söz konusu krizlere açlık insülini 5'in, hele 10'un üzerinde bulunanlarla yemek sonrasında "insülin patlamaları" yaşayanlarda (Tokluk insülini 40'ı geçenlerde), orta yaşlı kadınlarda, özellikle menopoz ilerledikçe daha sık rastlandığı biliniyor.
Tatlı krizlerinin kilo yönetimini güçleştirdiği, yorgunluk nöbetlerini tetiklediği, depresyon, stres ve benzeri kötü duyguları ön plana çıkarabildiği, hatta uyku bölünmelerine, öfke ataklarına, ödem ve şişkinliğe sebep olabildikleri de doğru.
Dengesiz beslenenler, öğün atlayanlar, kahvaltı yapmayanlar ve aşırı tatlı, unlu, nişastalı gıdaları abartanlarda -hele bir de genetik olarak diyabet mirası taşıyorlarsa- bir başka deyişle tatlı krizlerine daha sık rastlanıyor. Tatlı krizi nöbetlerinin arkasında çoğu zaman genetik, zaman zaman da hormonal faktörler saptanıyor. Eğer böyle bir probleminiz varsa insülin direnci ve hipoglisemi ile ilgili bazı araştırmaları yaptırmanızda, açlık ve tokluk şekeri ile insülin değerlerinizi araştırmanızda fayda var.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hücremizdeki hazine egsozomlar 18 Mayıs 2024 | 129 Okunma Egzersiz neden çok gündemde 16 Mayıs 2024 | 665 Okunma Bizi daha iyi bir hayat bekliyor 13 Mayıs 2024 | 513 Okunma Ömrünüz nasıl olsun uzun mu, sağlıklı mı 11 Mayıs 2024 | 449 Okunma Hazzı ıskalamayın 09 Mayıs 2024 | 803 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar