Laiklik nedir? Saptırılan tartışma ve gerçek...

“Laiklik birçokları tarafından ‘devletin her dine eşit mesafede durmasıdır’ olarak tanımlanıyor. Bir ülkede farklı dinlere veya mezheplere eşit mesafede durabilmek hangi koşullarda mümkün olabilir?...

“Laiklik birçokları tarafından ‘devletin her dine eşit mesafede durmasıdır’ olarak tanımlanıyor. Bir ülkede farklı dinlere veya mezheplere eşit mesafede durabilmek hangi koşullarda mümkün olabilir? Laikliği devletin her dine eşit mesafede durması olarak tanımlamak, kavrayış yetersizliği değilse, yanıltma girişimidir.
“Laiklik, dinin siyasetten ayrılmasıdır. Bu kavramın en kısa tanımı budur. Daha açık olarak ifade edildiğinde, laiklik, dinlerin kamusal ilişkilerde (toplumun ortak yaşamını ilgilendiren ilişkilerde) hiçbir rolünün ve etkisinin olmamasıdır.
“Laiklik, büyük mücadeleler sonucunda kazanıldı. Batı’da kilisenin ekonomik, siyasi, kültürel, düşünsel egemenliğine karşı, sadece siyasi mücadelelerle değil, fakat bütün bu sayılan alanlarda yürütülen çetin mücadelelerle laikliğe ulaşılabildi. Bu nedenle kendisini sadece dinin siyasetten ayrılmasıyla tanımlamakla (ve sınırlamakla) birlikte, gerçekte laiklik toplumsal ve düşünsel hayatın bütününde sağlanan gelişmelerin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır.
“O halde niçin laiklik kendisini dinin sadece siyasete karıştırılmamasıyla sınırlamaktadır? Çünkü laiklik nasıl bir eşitlik ve özgürlük gereği olarak doğmuş ve gelişmişse, bireylerin din ve vicdan özgürlükleri de dokunulamaz temel insan hak ve özgürlükleri olarak bu sınırlama aracılığıyla korunmuşlardır. Dolayısıyla laiklik, herhangi bir dine mensup bir insanın bireysel olarak dini ibadet ve ifade özgürlüğünü yaşarken, aynı zamanda başka bir insanın farklı dini ibadet ve ifade özgürlüğüne de engel olunmamasının yegâne olanaklı biçimi olarak ortaya çıkmıştır.
“Bu nedenle laiklik toplumsal ve düşünsel olarak çok yönlü bir gelişmenin ürünü olmakla birlikte, bireylerin düşünsel ve inançsal yönelişleriyle ilgilenmez. Bireyle toplumun ilişkisini demokratik bir temelde kurmakla yetinir.”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Önce AKP/FETÖ, şimdi AKP/MHP 16 Mayıs 2024 | 2.209 Okunma Kavala’ya özgürlük mü ve veya yeni bir sürek avı mı 14 Mayıs 2024 | 170 Okunma Bir bilek güreşi mi, RTE ve Özgür Özel 13 Mayıs 2024 | 402 Okunma Boşuna kürek çekiyorsun milli eğitim bakanı 12 Mayıs 2024 | 478 Okunma 1.5 milyarlık İslam dünyası ve minicik Filistin 09 Mayıs 2024 | 323 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar