Siyasetin Dili

2019 seçimleri ile ilgili değerlendirmelerin sıklaşmasıyla birlikte, siyasetin dili de aynı oranda sertleşmeye başladı. Hele de 16 Nisan referandumuyla “ya hep ya hiç” gibi bir sonucun ortaya çıkması, siyasetin...

2019 seçimleri ile ilgili değerlendirmelerin sıklaşmasıyla birlikte, siyasetin dili de aynı oranda sertleşmeye başladı. Hele de 16 Nisan referandumuyla “ya hep ya hiç” gibi bir sonucun ortaya çıkması, siyasetin sorunlara yaklaşımını daha da ağır bir şekilde olumsuz etkiler oldu. Bu sert dil ve üslup öyle veya böyle bugüne kadar geldi ancak son zamanlarda toplum kullanılan dilden hayli rahatsız durumda. İnsanlarımız televizyonlarda siyasileri dinlerken yoruluyor. Bu durum siyaset kurumuna olan güveni gün geçtikçe azaltıyor. Siyaset umut olmaktan uzak bir kurum haline dönüşüyor. Milletimiz problemlerinin siyasiler tarafından çözülebileceğine dair inançlarını gün geçtikçe kaybediyor. Şayet siyasete olan güven bu hızla düşmeye devam ederse, bu sürecin sonunda toplumsal huzur ve barış en büyük zararı görür.

Bir tarafta iktidar partisi yetkilileri her şeyin beyaz olduğunu, diğer tarafta kimi muhalefet temsilcileri ise her şeyin siyah olduğunu iddia ederek kendi taraftarlarını yanlarında tutmanın hedefini güdüyorlar. Bu kısır döngü öylesine hâkim durumdaki TV’lerdeki tartışma programlarında da manzara siyasi arenadan farklı değil. Ekranlarda bile ayni düşünceyi destekleyen isimleri yan yana oturtarak siyasetteki kamplaşmayı stüdyolara taşıyorlar. Uzlaşmayı değil ayrışmayı zihinlere yerleştiriyorlar. Kim kime daha iyi laf çaktı gibi değerlendirmeler konunun özünün anlaşılmasını engelliyor. Tartışma programlarının da gediklileri var artık. Ne söyleyecekleri, hangi yorumlarda bulunacakları belli olan bu isimleri dinlemek herkeste dejavu hissi uyandırmaya başladı. Sanki mevcut kişiler dışında farklı isimler yokmuş gibi bir hava oluşturuluyor. Farklı bir sesi ekranlarda görme ihtimalini artık konuşmuyoruz bile. Tabi yayına çıkarılacak isimler için de ayrı bir akreditasyon süreci mi uygulanıyor bilemiyoruz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Siyaset ve Güven 25 Şubat 2018 | 129 Okunma Macera Dolu Amerika (!) 18 Şubat 2018 | 199 Okunma Çıkışın Şifresi Akdeniz’de 11 Şubat 2018 | 133 Okunma ‘Suskunluk Sarmalı’ 04 Şubat 2018 | 113 Okunma YENİAD’la Sudan ziyaretimiz 28 Ocak 2018 | 134 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar