Balkanlardan kalanlar

Ohrid’de sıkı bir yağmur yedim, bir yaz yağmuruydu, o kaldı. En son yediğim sıkı yağmuru Aliya’nın cenazesinden hatırlıyorum. İlkokulda ve nerdeyse orta-lise öğrenimi boyunca da sınıfın...

Ohrid’de sıkı bir yağmur yedim, bir yaz yağmuruydu, o kaldı. En son yediğim sıkı yağmuru Aliya’nın cenazesinden hatırlıyorum. İlkokulda ve nerdeyse orta-lise öğrenimi boyunca da sınıfın duvarına asılan haritaları hatırlıyor musunuz? Bağlantısız, çevre ülkeleri bile gösterilmeyen, sadece birkaç harfle ifade edilen, adeta uzayda, yalıtılmış bir Türkiye haritası. Balkanlar, Ortadoğu, Kafkas…O haritalarda bu bölgelerle yaşanan kültürel ve siyasî derinliğe ait bir şeyler görmek imkânsızdı. Sonra bu ülke insanı ticaret başta olmak üzere değişik saiklerle dünyaya açılmaya başladı. Ve gördü ki ülkemizin etrafındaki bir çok şehir Bursa’nın devamı, Konya’nın devamı, Maraş’ın devamı. Yurt dışına çıktıkça çerkes, pomak, arnavut, boşnak yurttaşlarımızın devamını da gördük Balkanlarda, Kafkaslarda, Ortadoğuda hatta Afrikada. Kafamızda oluşan haritalar değişti elbette. Mostar Köprüsü’nün girişindeki taşta yazan Unutma! uyarısı trajik bir ihtar. Bir de Srebrenitsa’nın ağır hüznü Saraybosna’nın neresine gitseniz ay gibi sizinle geliyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir kalp durdu 02 Nisan 2020 | 96 Okunma İçerisi/dışarısı 28 Mart 2020 | 744 Okunma Bir çocuktan birkaç post çıkarmak 22 Şubat 2020 | 351 Okunma Okulda havlayan bir Fındık 20 Şubat 2020 | 210 Okunma Şifreler deşifreler 18 Şubat 2020 | 197 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar