Sakın geç kalma erken gel

Değerli Okurlar, oturdum masanın başına, madde madde sıraladığım gündem konularına bakıyorum. Onu yazsam öbürü kalacak, öbürünü yazsam niye diğerini eklemedim diye hayıflanacağım.

Ama işin kötüsü artık içim de biraz kararmadı değil. Ne etraftaki acımasızlığa tahammülüm kaldı, ne de çamur at izi kalsın, tutarsa işimize yarar zihniyetine. Böyle zamanlarda kendi içimde eskilere gitmek huzur verir bana. Anılarımın arasında gezinir, gönlümü dinlendiririm. Ben de düşündüm ki, hazır hepimiz bu kasvetli ruh hali içindeyken, hem de Ramazan Bayramı gelmişken, okuduğum, kimin yazdığını bilmediğim güzel bir alıntı hikayeyi paylaşayım sizlerle. Hem bayramızı kutluyor, hem Bayramınızı kutlarken, bayram şekeri olsun benden sizlere… Hikaye benim çok hoşuma gitti. Umarım sizlerin de hoşuna gider.

“Ahmet Rasim dergi mi çıkarıyordur, kitap mı yazıyordur, gazetedeki işinin başında mıdır kalkmadan çalışır, gün boyu yazının başına dolanırdı. Akşama kadar yazıyla kendinden geçen Ahmet Rasim vakt-i kerahate erince çalışma masasından kalkıp dirseklerini meyhane masalarına yaslamaya giderdi.
Giderdi gitmesine ya yazıyla meyhane arasında hayatın demini tutan üstat, eşi Sadberk Hanım’ı da evini de ihmal ederdi. Kimi zaman aylarca gitmediği olurdu evine…

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ön seçim yapmaz iseniz başkanlığınızı bitirirsiniz 30 Kasım 2023 | 220 Okunma Kıssadan hisse 27 Kasım 2023 | 167 Okunma Devamlı demokrasi diyen emperyalistler 24 Kasım 2023 | 82 Okunma Bir sosyal adalet öyküsü 21 Kasım 2023 | 75 Okunma Siyasi gerilim ülkeye zarar veriyor 17 Kasım 2023 | 54 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar