Üç pehlivan çıkmış meydana
Ön seçim sanıyorlar, öyle söylüyorlar ama CHP’de yapılması planlanan aslında “Eğilim yoklaması”. Mansur Bey içinse tam anlamıyla “Aday değilim yoklaması” demektir. Parti içinde “ön seçim” dedikleri eğilim yoklaması yapılırsa, herkes biliyor ki Ekrem Bey birinci çıkacak. Yapılanmanın doğal sonucu. O yüzden masada peşin satan esnaf gibi oturuyor. * Cumhurbaşkanlığı seçimi parti içinde yapılmayacak ki. Bütün ülke oy kullanacak, CHP’lisi de var diğer partililer de var, hiçbir parti ile irtibatı, ilişkisi,
Ön seçim sanıyorlar, öyle söylüyorlar ama CHP’de yapılması planlanan aslında “Eğilim yoklaması”.
Mansur Bey içinse tam anlamıyla “Aday değilim yoklaması” demektir.
Parti içinde “ön seçim” dedikleri eğilim yoklaması yapılırsa, herkes biliyor ki Ekrem Bey birinci çıkacak. Yapılanmanın doğal sonucu.
O yüzden masada peşin satan esnaf gibi oturuyor.
*
Cumhurbaşkanlığı seçimi parti içinde yapılmayacak ki. Bütün ülke oy kullanacak, CHP’lisi de var diğer partililer de var, hiçbir parti ile irtibatı, ilişkisi, bağı bostanı olmayan da var. Üstelik çoğunluk.
Parti bünyesi içinde Ekrem Bey birinci ama yurt çapında yapılan kamuoyu yoklamalarında “CHP’nin adayı kim olsun” sorusuna halk Mansur Bey cevabını veriyor.
Tabloyu gayet iyi gören ve cevabı herkesten daha fazla bilen Mansur Bey de peşin satan gibi oturuyor. Ön seçim diye isimlendirdikleri yoklamaya katılmayacağını beyan etti.
Bu durumda Ekrem Bey tek başına mı girecek yoklamaya?
Tek kişilik yarış olur mu?
Başka adaylar göstermelik anlamda çıkartılırsa, sonucu önceden belli yarış yaparlar.
*
Mansur Bey üçlü toplantı öncesinde de basına konuştu. Üçlü masada da aynı görüşlerini dile getirdi. Herhâlde çok konuşmayan, konuşmayı sevmeyen Mansur Bey’e “Ne diyorsun?” diye sorduklarında kısaca “Tuz” cevabını verdi.
“Nedir?” diye sordular.
“Sodyum klorür” dedi.
“Ne demek o?”
“NaCl…”
“Yani?”
“Ne acele ediyorsunuz? Daha seçime çok var. Üç sene önceden aday belirlemek yanlış. O zamana kadar kim öle kim kala.”
*
Bu yaklaşım, Ekrem Bey’in davasına da işaret ediyor, kimsenin yarına çıkma garantisi olmadığına da.
Masada peşin satan gibi oturanlar iki kişiden ibaret değil. Özgür Bey de öyle. Bir masada üç peşin satan kolay bulunmaz.
Peki Özgür Bey’in rahatlığı nereden geliyor? Aday olma ihtimali yok mu? Olmaz mı hiç? “Partinin lideri, seçimin doğal adayıdır” sözü her zaman kullanılabilecek türden bir kalıptır. Lâzım olduğunda devreye girer.
SONUNDA GÖRÜŞTÜLER
Tramp, bir gün Putin’le görüştük dedi, başka bir gün görüşmedik dedi.
Beyaz Saray ile Kremlin ne reddetti ne kabul etti. Doğrusunun ne olduğunu kimse anlamadı.
Gizli gizli konuştukları üzerine tahminler yürütüldü. Galiba kapalı kapılar arkasında bir şekilde diplomasi yürütülüyor kanaati uyandı.
Nihayet durum netleşti.
Kremlin’den yapılan açıklamaya göre, Tramp ile Putin telefonda bir buçuk saat görüşmüşler.
Konuşma uzun sürmüş. Çok tutmuştur. Kime yazdı acaba?
KATLİAMCI TRAMP
Tramp Gazze’de savaşın şiddetlenmesini arzu ettiğini açık etti.
“Hamas esirleri bırakmazsa kıyamet kopar” sözü buna en açık delil.
Bilmiyor ki Gazze’de o kıyamet çoktan koptu.
O topraklarda insanlar kıyamet sonrasını yaşıyor epeydir.
*
Gazzelilerin binlerce yıllık vatanını terk etmesini ve Ürdün’le Mısır’a gitmelerini söylemesi, haddini aşmanın en çarpıcı örneğiydi.
Önce Gazze’yi satın alacağını söyledi. Sonra sözünü değiştirdi. Satın almayacağını, devralacağını ve çok iyi işleteceğini; oteller, konutlar yapacaklarını yumurtladı.
*
Ürdün Kralı ile Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yi çağırıyor. İkna edeceğinden emin.
Kral Abdullah gitti, efendice oturdu ama Tramp onu razı edemedi.
Sisi ABD ziyaretini erteledi.
Devamlı selektör yapan Kral Abdullah’ın hayatındaki en zorlu görüşme olmuştur herhâlde.
Bir yandaki mecburiyetler, öbür yandaki mecburiyetlerle çatışma hâlindeyken ısrar eden Tramp’a hayır demek kolay olmasa gerek.
Geri planda İsrail baskısı var üstelik.
SEN KENDİ ÜLKENİ BOŞALT
Sarı kafa Gazzelilerin Gazze’yi boşaltmasını istiyor ya… Onlar da çıkıp dese ki “Sen ABD’yi boşalt. Pılısı pırtısıyla topla bütün ahaliyi, Grönland’a yahut Alaska’ya götür. Biz sizden boşalan yerlere yerleşelim.”
Böyle bir talepte bulunsalar yanlış olmaz. Onun söylediğinden bir farkı yok.