Silivri çemberini aşamayan CHP siyaseti
Cumhuriyet'le yaşıt CHP, tek parti döneminin otoriter mirasından başlayıp bugüne uzanan uzun tarihinde çok suçlamaya hedef oldu. "Vesayetçi", "statükocu", "kutuplaştırıcı", hatta bir dönem işi abartıp...
Cumhuriyet'le yaşıt CHP, tek parti döneminin otoriter mirasından başlayıp bugüne uzanan uzun tarihinde çok suçlamaya hedef oldu. "Vesayetçi", "statükocu", "kutuplaştırıcı", hatta bir dönem işi abartıp "komünist" diyenler bile çıktı. Ama CHP, bütün bu tarihinin hiçbir devresinde bugünkü kadar kir, pas ve şaibe kokan bir tabloyla karşılaşmamıştı.
Çünkü bugün artık tartışılan mesele sadece bir siyasi başarısızlık ya da bir ideolojik savrulma değil; CHP'nin tepesine çöreklenmiş bir çevrenin "rüşvet, irtikâp, veri satma, usulsüz iş takibi, menfaat ağları ve şaibeli kurultay düzenleri" iddialarıyla çalkalanmasıdır. Ve daha acısı: Bu skandalın merkezindeki isimlerin tamamı "CHP'nin geleceği" diye pazarlanan insanlar.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı "İmamoğlu Suç Örgütü" iddianamesi, her sayfasında onlarca suçlamayı tanık ifadeleri, teknik takip kayıtları ve dijital delillerle ortaya koyuyor. Bu iddianame, sadece hukuk metni değil; aynı zamanda CHP'ye kurulmuş dev bir tuzağın, bizzat CHP'nin içinden...