Haklılığımızdan iki tutam kesip kurban etsek!

Bugünlerde kendini koşulsuz / mutlak haklı gören bir kitlenin durmaksızın şiddete meylettiğini ve saldırganlığı meşrulaştırdığını görüyoruz. O kadar ki, devletin bir savcısının...

Bugünlerde kendini koşulsuz / mutlak haklı gören bir kitlenin durmaksızın şiddete meylettiğini ve saldırganlığı meşrulaştırdığını görüyoruz. O kadar ki, devletin bir savcısının görevi başında şehit edilmesini izlerken dahi katillerin yanında saf tutabiliyor, onların meşru bir direniş sergilediklerini düşünebiliyor ve bunu büyük bir pişkinlikle, ironik bir dille sosyal medyada yayabiliyorlar.

Kendi haklılıklarından öylesine eminler ki, bir başkasının da haklı olabileceğini hesaba dahi katamaz haldeler. İnsanın eli kanlı bir caniye dönüşmesi böylesi bir kendi haklılığına tapıcılık ile son derece mümkün. Zira diplomatik azmettiricilerin ve küresel çatıştırıcıların elinde alet olmak bu şekilde çok daha kolaylaşıyor. Bunun örneklerini defalarca gördük, görüyoruz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu mecradaki son yazı 22 Haziran 2019 | 301 Okunma İstanbul’dan Elmalı’ya beldeleri merkez yapan nefes! 18 Haziran 2019 | 138 Okunma Öğrenmenin önündeki en büyük engel: Benlik kibri 15 Haziran 2019 | 256 Okunma Siyaset meydanı da ‘akleden kalb’e dahil 11 Haziran 2019 | 62 Okunma Birlikte geçilen kapılar, tek başına girilemeyen odalar 08 Haziran 2019 | 150 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar