Tarımın geleceği Türkiye’nin geleceği

Birleşmiş Milletler'in sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden 'açlığa son', 'temiz su ve sıhhi koşullar', 'sürdürülebilir tüketim ve üretim', 'iklim eylemi', 'sudaki yaşam' ve 'karasal yaşam' doğrudan...

Birleşmiş Milletler'in sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden 'açlığa son', 'temiz su ve sıhhi koşullar', 'sürdürülebilir tüketim ve üretim', 'iklim eylemi', 'sudaki yaşam' ve 'karasal yaşam' doğrudan veya dolaylı olarak tarım sektörünü ilgilendirmekte.
Önümüzdeki dönemde, Çin ve nüfusu 5.2 milyara yükselecek Asya'nın en büyük endişesi, nüfusu besleyecek ölçüde tarımsal üretim gerçekleştirebilmek.
Dünyada tarım alanları ne yazık ki sınırlı.
149 milyon kilometrekarelik karasal yaşama uygun alanın sadece 15 milyon kilometrekaresinde tarımsal üretim yapabiliyoruz. Bu kadar sınırlı bir alanda beslememiz gereken insan sayısı bugün 7.5 milyarın üzerinde; 2050 yılı için 9.6 milyar, 2100 için 11.3 milyarı konuşuyoruz. Bunun anlamı, dünyanın tarımsal üretim ve gıda üretiminin 2050'ye kadar yüzde 60 artması gerektiği.
Bugün itibariyle, 795 milyon insanın sürekli biçimde yetersiz beslendiğinden, beş yaşın altında 90 milyonu aşkın çocuğun vücut ağırlığının gerekli düzeyin tehlikeli ölçüde altında olduğundan endişe duyulmakta. Afrika'da her dört insandan biri aç. Bu da, 80 milyon nüfusa ulaşmış Türkiye'ye, 1. kuşak komşularında ortalama yaşam standardı artmaya devam eden 800 milyon nüfus için, 2. kuşak komşu ülkelerle birlikte, 3 milyar insanı doyurabileceği bir fırsat penceresi sunmakta, bir o kadar da sorumluluk yüklemekte. 2002'de Türk tarımının ürettiği toplam katma değer 23.7 milyar dolar. Türkiye bu üretimden 3.75 milyar dolarlık ihracat yapmış. İç piyasada satılan, gıda üretimine ve hane halkına sunulan tarımsal ürün miktarı 19.95 milyar dolar. O dönemde Türkiye'nin nüfusu 66 milyon. Nüfus başına düşen katma değer 302.26 dolar.
2017 sonu itibariyle Türkiye 186 ülkeye 1730 çeşit tarımsal ürün ihracatı yapmış.
2017'de Türkiye'nin toplam tarımsal ürün katma değeri 51.7 milyar dolar.
Türkiye'de tarımın katma değerini 2002-2017 arası 28 milyar dolar artırmayı başarmış. 2017 sonu tarımsal ürün ihracatımız 13.1 milyar dolar artışla 16.9 milyar dolar.
İç piyasaya, gıda endüstrine ve Türk halkının kullanımına sunulan ürün miktarı 34.8 milyar dolar. 2017 sonu itibariyle nüfusumuz 80.3 milyon. Bu durumda, kişi başına tarımsal katma değer 433.4 dolara çıkmış. O halde, tarım ve gıda enflasyonuna sebep olan durum temelde arz sorunu değil.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği, toplulaştırılmış alanın 5.6 milyondan 14 milyon hektara çıkarılması; 6.35 milyon hektar sulanabilir alanın 8.5 milyona ulaştırılması ve suda tasarruf sağlayacak yeni kanallar ve yeni basınçlı sulama tekniklerini; tarımsal üretim girdi maliyetlerinin yönetilmesi ve düşürülmesini; üretici örgütlerin piyasada düzenleyici şekilde hareket etmelerinin sağlanmasını, ürün depolamasına, pazarlamasına girmelerini önermekte. Dünya ihracatındaki payımızı yüzde 2.5'e çıkarıp, 35-40 milyar dolar tarım ihracatı gelirine oynayabiliriz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kakao küresel tarım fiyatlarından koptu 27 Mart 2024 | 319 Okunma Türkiye’nin Gücü ve OECD İstanbul Merkezi 25 Mart 2024 | 65 Okunma ‘5. Nesil Toplum’un yakıtı ‘veri’ 22 Mart 2024 | 42 Okunma Küresel büyümede ‘Yükselenler’ ve ABD başat 20 Mart 2024 | 334 Okunma Küresel girdaplar ve ekonominin güvenliği 18 Mart 2024 | 61 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar