Yalnızlıklar, yanmalar

Dergahtaki dervişlerden birinin döve döve tavladığı, çifte su verip sağlamlaştırdığı baltasını yavaşça yere bıraktı. Soluğunu düzenlemek için sağlam, güçlü bir...

Dergahtaki dervişlerden birinin döve döve tavladığı, çifte su verip sağlamlaştırdığı baltasını yavaşça yere bıraktı. Soluğunu düzenlemek için sağlam, güçlü bir meşenin gövdesine verdi sırtını. Birazdan dağarından ipini çıkaracak, kestiği odunları denkleyecek, sırtına vuracak, sağ ayağıyla attığı adımlarda “Hay”, sol ayağıyla attığı adımlarda “Hu” diyerek dergahın mutfağına varacaktı.

Varacaktı varmasına da…

Bir nice vakittir dergahın mutfağına vardığında o sesi duymak istediğini fark ediyordu. Hatta sadece sesi duymak değil de yanlışlıkla o sesin sahibinin bir anlığına karşısına çıkıvermesini, bir an, kısacık bir an yüzüne bakıvermesini, ardından arkasını dönüp yürüyüvermesini…

İtiyat haline getirdiği “Hay” ve “Hu” zikrini bırakıp “estağfirullah”a yöneldi dili. Odun dengini sırtlamış, Sarıcapınar’ın...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sosyal çürüme yazıları 5: Varlık vehmi cumhuriyeti 27 Nisan 2024 | 30 Okunma Sosyal çürüme yazıları 4: Ahlâkî pozculuk cumhuriyeti 23 Nisan 2024 | 434 Okunma Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti 20 Nisan 2024 | 908 Okunma Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti 16 Nisan 2024 | 955 Okunma Yavaş orman 14 Nisan 2024 | 291 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar