Türk siyasetinde Kılıçdaroğlu sayfası

Beklenen oldu. 14-28 Mayıs seçiminin artçı darbesi nihayet gerçekleşti. Muhalif kitlenin bütün ümidini bağlamış olduğu son seçimde uğranılan yenilginin -ve yaşanan büyük hayal...

Beklenen oldu. 14-28 Mayıs seçiminin artçı darbesi nihayet gerçekleşti. Muhalif kitlenin bütün ümidini bağlamış olduğu son seçimde uğranılan yenilginin -ve yaşanan büyük hayal kırıklığının- ardından hiçbir şey aynı kalamazdı çünkü.

Yenilginin faturasını muhalif kamuoyu, haklı ya da haksız, CHP Genel Başkanı’na çıkardı. Kendi parti tabanının da günah keçisi haline geldi Kılıçdaroğlu. Öfke paratonerine dönüştü. Kurduğu ittifak yoluyla son dönemde ilk defa bu tabana iktidar ümidini tattırmış olması, seçimin kaybedilmesi üzerine bu sefer tam aksi yönde bir psikolojik yıkımın da sebebi oldu. Aynı ittifak siyasetiyle İstanbul ve Ankara gibi merkezlerin çeyrek asır sonra iktidar partisinden geri alınması gibi başarılar tabiatıyla unutuldu.

Bu şartlar altında Kılıçdaroğlu’nun yapması gereken seçimin ertesi günü sorumluluğu üstlenip istifa etmek olmalıydı. Tıpkı vaktiyle Deniz Baykal’ın veya Devlet Bahçeli’nin yaptıkları gibi. Öyle yapsaydı belki bir süre sonra ortalık durulunca geri dönme imkanı bile söz konusu olabilirdi.

Kemal Bey bunu yapamadı. Neden yapamadığını bilmiyoruz. Muhtemelen oradan ayrıldığı takdirde geri dönmesinin mümkün olmayacağını...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Rus devlet aklı orada, Türk devlet aklı nerede? 25 Nisan 2024 | 1.049 Okunma Gözümüzün önünde yapmayın şu anayasayı 20 Nisan 2024 | 236 Okunma CHP’ye verilmiş oy ‘CHP oyu’ mu 18 Nisan 2024 | 772 Okunma ‘İsrail ticareti’ turnusol kâğıdı 13 Nisan 2024 | 400 Okunma Mağdur olan yine iktidar! 11 Nisan 2024 | 360 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar