‘Farklı görüşte olmak’la ‘düşman olma’nın sınırı

Türk toplumu mütecanis bir yapı değil. Hiçbir toplumun mütecanis olmadığı gibi. Ortak değerlerimiz var tabii ama bu değerlerin bazıları bazı kesimlerde daha fazla önemseniyor, bazılarında başka ortak...

Türk toplumu mütecanis bir yapı değil. Hiçbir toplumun mütecanis olmadığı gibi. Ortak değerlerimiz var tabii ama bu değerlerin bazıları bazı kesimlerde daha fazla önemseniyor, bazılarında başka ortak değerler daha öncelikli bir konumda yer alıyor.

Problem şu ki ortaklıklardan ziyade farklılıkları öne çıkaran birtakım sosyal dinamiklere sahibiz. Etnik hassasiyetler, kültürel bölünmeler, mezhep ve din yorumu farklılıkları yetmezmiş gibi toplumsal yapıyı parçalara ayıran siyasi veya ideolojik ayrışmalar da aktif fay hatlarımız.

Sosyal bünyenin bütünleşik olmayışının tarihten devraldığımız gerekçelerine modern dönemde yaşanan çarpık şehirleşmenin yol açtığı yeni problemler de eklendi.

Şehir kültürüyle kırsal kültürlerin çatışması bir sentez ortaya çıkarmak yerine her iki değerin de dejenerasyonuyla sonuçlandı ve dolayısıyla ortak/milli kültür alanını büyük bir boşluk kapladı.

Kimi zaman mahalle veya kabile metaforlarıyla tarif etmeye çalıştığımız kültürel bölünmüşlük giderilemedi, aksine güçlendi. Birbirine kapalı kompartımanlardan müteşekkil bu yapı toplumsal güvenin, hukuka bağlılığın ve vatandaşlık bilincinin gelişmesini engelledi. Modern anlamıyla...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kitaba bir imza rica edelim 07 Aralık 2024 | 61 Okunma Suriye’yi HTŞ’ye bırakırlar mı 03 Aralık 2024 | 608 Okunma AK Parti niçin ‘mülakat’ı kaldırma sözü verdi? 28 Kasım 2024 | 682 Okunma Namık Kemal’in adı kitaptan nasıl silindi 23 Kasım 2024 | 333 Okunma ‘Farklı görüşte olmak’la ‘düşman olma’nın sınırı 21 Kasım 2024 | 224 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar