Dün dündür, bugün bugündür

Siyasetçilerimizden tutarlılık bekliyoruz, belirli konularda bir gün öyle bir gün böyle davranmalarını yanlış buluyoruz. Dostların bir anda düşman, düşmanların bir anda dost haline gelmesini normal...

Siyasetçilerimizden tutarlılık bekliyoruz, belirli konularda bir gün öyle bir gün böyle davranmalarını yanlış buluyoruz. Dostların bir anda düşman, düşmanların bir anda dost haline gelmesini normal görmüyoruz.

Böylesi tutum değişikliklerini haklı olarak kıyasıya eleştiriyoruz ama bizim eleştirdiğimiz şeyin kitleler için ne ölçüde sorun teşkil ettiğini pek bilmiyoruz.

İkincisi, siyasi tutum değişikliği dediğimiz şey günübirlik ihtiyaçlar çerçevesinde denize düşen yılana sarılır anlayışıyla da yapılabilir, stratejik planlamalar doğrultusunda da.

Mesela, Fatih’in İstanbul’u alıncaya kadar uyguladığı politikaların fetihten sonra tam aksi yöne dönmesi bunlardan hangi kategoriye girer?

Ya II. Abdülhamid’in saltanatının ilk yıllarında anayasal yönetim ve parlamento taraftarı olması?

Ya da -geçenlerde Şükrü Hanioğlu’nın yeni kitabı vesilesiyle İskender Öksüz’ün dile getirdiği- Atatürk’ün Milli Mücadele döneminde verdiği İslamcı veya sosyalist mesajlar?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Rus devlet aklı orada, Türk devlet aklı nerede? 25 Nisan 2024 | 1.043 Okunma Gözümüzün önünde yapmayın şu anayasayı 20 Nisan 2024 | 236 Okunma CHP’ye verilmiş oy ‘CHP oyu’ mu 18 Nisan 2024 | 772 Okunma ‘İsrail ticareti’ turnusol kâğıdı 13 Nisan 2024 | 400 Okunma Mağdur olan yine iktidar! 11 Nisan 2024 | 360 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar