Aklın yolu bu değil

Adamın biri uyurken sakalından fare geçtiğini fark edip uyanmış. Uyanır uyanmaz da eline bir makas alıp sakalını kesmeye koyulmuş. Yanındaki karısı “Kesmeye ne gerek var, yıkasan yetmiyor mu” diye sormuş....

Adamın biri uyurken sakalından fare geçtiğini fark edip uyanmış. Uyanır uyanmaz da eline bir makas alıp sakalını kesmeye koyulmuş. Yanındaki karısı “Kesmeye ne gerek var, yıkasan yetmiyor mu” diye sormuş. Adam, “Sakalımı kirlendiği için değil, diğerlerine de yol olmasın diye kesiyorum” demiş.

Sıçan geçer, yol olur” atasözünün hikayesi bu.

Bilhassa devlet yönetiminde düzenin, kuralların, teamüllerin varlık sebebi budur. Kişilerin de kurumların da yetkilerinin sınırları belli olmak zorundadır. Bu sınırlar titizlikle korunamazsa ortada devlet diye bir şey kalmaz. Anayasa bir kere delinince bir şey olmaz diyemezsiniz. Gerek toplum hayatında gerekse devlet yönetiminde -elinizdeki gücü kullanıp- kuralların dışına çıkarsanız, işiniz görülsün diye hukuku askıya alırsanız, düzeni bozarsanız tehlikeli bir yol açmış olursunuz.

Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı sorun budur ve bu sorun bütün sorunların anasıdır.

Hükümleri kesin ve temyize kapalı iki yüksek yargı kurumu var Türkiye’nin anayasal düzeninde. Biri AYM, diğeri YSK. Son dönemde her iki yüksek mahkemenin de anayasal yetkileri fiilen ortadan...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İktidar ortakları ‘çözüm’de mi anlaşamıyor 04 Aralık 2025 | 188 Okunma Papa şimdi niye geldi 29 Kasım 2025 | 393 Okunma Koyunun halinden kasap anlar! 27 Kasım 2025 | 168 Okunma Öcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25 Kasım 2025 | 245 Okunma Zamanın ‘uzun’ ve ‘kısa’ tarihi 22 Kasım 2025 | 89 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar