Kara Afrika’nın geleceğinde biz

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, dünkü grup toplantısında dile getirdiği şu sözlerle başlayalım: "Bize yıllarca hep 'kara' diye öğretilen Afrika'nın aslında ne kadar renkli, ne kadar bereketli bir yer olduğunu...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, dünkü grup toplantısında dile getirdiği şu sözlerle başlayalım:
"Bize yıllarca hep 'kara' diye öğretilen Afrika'nın aslında ne kadar renkli, ne kadar bereketli bir yer olduğunu gördükçe bu kıtayı sömürenlerin insafsızlıklarını, vicdansızlıklarını daha iyi anlıyoruz."
Sömürgeci tatbiklere karşı duran ve içinden çıktığı toplumun çoğunluğu gibi azınlıklarca 'siyah' muamelesi görmekten bugünlere dişiyle tırnağı ile gelen, diğer 'siyah'ları da kendisiyle birlikte merkeze doğru yürüten Erdoğan'ın Afrika kıtasında popülerliğinin büyümesi hiç de şaşırtıcı değil.
Afrika kıtasının, 2050 itibariyle, dünya nüfusunun %54'ünü barındıracağı öngörülüyor. Bu sebeple ekonomik öngörülerde, Afrika'nın Asya'nın da önüne geçeceği söyleniyor. Erdoğan'ın Afrika gezisinin son durağı olan Mali de dünyanın en az gelişmiş ülkelerinden biri olarak söz konusu büyümeden payını almaya çalışıyor. Şimdilik büyüme oranı %3'lerde olan Mali de pek çok Batı Afrika ülkesi gibi 1960'ların başında Fransız sömürgesi olmaktan kurtulup bağımsızlığını ilan etmiş. Afrika'nın üçüncü en zengin altın madeni kaynaklarına sahip Mali'nin nüfusunun %95'i Müslüman fakat Fransız etkisi büyük ölçüde devam ediyor. Mali'de 8 yerel dil konuşuluyor ve bunların en yaygını Bambara ancak ülkenin resmî dili Fransızca.
Mali'deki Fransız etkisine, Mali ordusunun Fransa tarafından eğitilmesi, danışmanlarla yönlendirilmesi ve en son Tuareg isyanı sebebiyle 2013'teki Fransız askerî müdahalesi de eklenmiş. Kimilerinin "Fransa'nın Afganistan'ı" dediği Mali, Mart 2012'de bir askerî darbe yaşamasının ardından siyasî olarak oldukça zor günler geçirdi. Tuareg isyanı, Kaddafi döneminden akan silahlar ve Mağrip El Kaidesi ile birleşince, istikrarsızlığın bir süre daha devam edeceğini, Fransa'nın da fırsattan istifade etkisini pekiştireceğini tahmin etmek zor değil.
Mali ile ilişkilerimiz ancak Şubat 2010'da kurulan Büyükelçiliğimizle birlikte tam olarak başladı diyebiliriz.
Batı Afrika için daha yolun başındayız ama Sudan ve Somali'de başardıklarımızı görüp ümitlenmemek elde değil.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli enerjide sessiz devrim 05 Aralık 2025 | 108 Okunma ABD-Venezuela krizinde neredeyiz? 03 Aralık 2025 | 212 Okunma Köstebek savcı şüphesi 02 Aralık 2025 | 523 Okunma Tüm yönleriyle Papa’nın ziyareti 28 Kasım 2025 | 267 Okunma Afrika’daki ilk G20: Stratejik penceremiz 26 Kasım 2025 | 125 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar