İstişarelere başlama kararı almak için 9 saat istikşafi görüşme yaptılar!

10'uncu kez buluştular. Toplantı 9 saatten fazla sürdü...

Çıkan karar?

'Cumhurbaşkanı adayının tespiti ile ilgili istişarelerin başlatılmasına karar verdik...'

Aceleye gerek yok!.. Adayı tartışmak şimdiye kadar hiç kimsenin aklına gelmedi, kimse sormadı zaten. O yüzden 1 yıldır istişarelere de gerek yoktu.

9 saat süren son toplantı sonunda adayın tespiti ile istişarelerin başlatılmasına karar vermişler?!..

E sırayla tabii...

Önce masaya nasıl oturacaklarını istişare etmişlerdi. Kim başta, kim ortada, kim köşede, oturacaktı?

Yuvarlak masayla sorunu çözdüler...

İkinci önemli sorunun nasıl çözüldüğünü de Babacan anlatmıştı. "Yazılacak metinlerde kullanılacak punto, font, satır aralığı, marjlar, metinlerin dili..vs," meselelerini istişare ettiler!.. (Punto, font önemli tabii!..)

Onu da hallettiler. (İtalik kullanmayacaklarmış?!..)

Ve seçimlere 3-5 ay kala da; 'adayın tespiti ile ilgili istişarelerin başlatılmasına' "karar" verdiler.

Bir sonraki toplantıda istişareye başlama kararının nasıl uygulanacağına dair istişarede bulunacaklar.

Bir de başka bir "istişare kurulu" olacakmış. (Onu da toplantı sonrası Davutoğlu açıkladı.)

Cumhurbaşkanı bir karar verirken masanın diğer ortaklarına sormak zorunda kalacakmış. Tek başına karar veremeyecekmiş. Hukuki bir dayanağı yok, Anayasada yok, ama arkadaşlar 'centilmenlik' çerçevesinde uygulayacaklar!

'Yönetim Kurulu' mu, 'Yuvarlak Meclis' mi, onun gibi bi'şey!.. (akla Kemal Sunal geliyor!..)

Anlatıyor Davutoğlu... Devletin kurumlarına "ortak atama" yapacaklarmış. Mesela Cumhurbaşkanı "ben şunu atayacağım" derse, diğer 5 ortak; "Dur bi'dakka. Baştan konuşmuştuk. Cumhurbaşkanı olabilirsin ama bizim kurallarımız bu!.." diyeceklermiş. (Haliyle Cumhurbaşkanı da, 'ha öyle mi', deyip arkadaşları dinleyecektir herhalde!..)

Valla aynen böyle anlattı kifayetsiz muhteris... (Sadece parantez içindeki cümle benim)

***
Aklımıza mukayyet ol ya Rabbi!..

Güçlendirilmiş parlamenter sistem diye bi'şey uydurmuşlardı. (Sistemin nasıl olacağına dair istişareleri başlatmaya henüz karar vermedikleri için kendileri de ne olduğunu bilmiyorlar)

Ama önce "6'lı Yuvarlak İstişare Meclisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" ile başlayacaklar, sonra ötekine, 'güçlendirilmiş parlamenter sisteme' geçecekler!..

Biri ötekine operasyon çeker, pusu atar. Diğeri "partimizin içişlerine karışma" der. Öteki "fena çarparım" der. Diğer biri "adamınızın kulağını çekin" der. Öbürü 'Rabbi Yessir' der...

Böylece uzayıp gider...