Düşünceye kelepçe vurulmaz...

Laiklik, demokrasi, temel haklar ve özgürlükler... Bunlar bir toplumun yaşam kaynağını oluşturur. Gecenin soluk alıp verdiği saatlerde insan düşünür... Kimi sorular akla gelir... 2013 yılında, 17/25 Aralık...

Laiklik, demokrasi, temel haklar ve özgürlükler...
Bunlar bir toplumun yaşam kaynağını oluşturur.
Gecenin soluk alıp verdiği saatlerde insan düşünür... Kimi sorular akla gelir...
2013 yılında, 17/25 Aralık olayı patlak vermeseydi, o “tapelermapeler”, kasalar, kutular, sıfırlanmalar yaşanmasaydı, 2007’de işlenen Hrant Dink cinayeti davası, yeni bir iddianameyle ele alınır mıydı?
Hrant Dink cinayeti gerçekten sıradan bir öç alma eylemi midir yoksa derin güçlerin düzenlediği bir cinayet midir?
Gecenin sessizliğinde aklıma bunlar geldi...
Nice katliamlar, faili meçhuller...
12 Eylül’de evinden alınıp götürülen o genç adam, ölünceye kadar “Oğlumun mezarını bulun” diye çığlık atan Berfo Ana, Cumartesi Anneleri...
Zamanın saat ayarını yapmak, yaşama aydınlık sabahlarda dokunmak, acılarla yaşamamak.
Ülkeyi yönetenler, biat kültürüyle yetişenler, eğitimi altüst edenler, şeyhlerle bağdaş kuranlara bakıyorum...
İşlenen cinayetler, yaşanan katliamlar...
Ölümler!
Tüm bunlar olurken “paralel devlet” dedikleri şey sanki ayrı bir ülkedeymiş gibi davranan siyasal erke sormak gerek:
“Paralel devletle iş tutan siz değil miydiniz?.. Bu devletten sizin haberiniz yok muydu?”
Siz o “paralel devlet”le birlikte yürüdünüz, efsane özel yetkili savcılar, kahraman polisler yarattınız...
Şimdi niye gerçeklerin üzerini örtüyorsunuz, halkı kandırmaya çalışıyorsunuz...
Keyfiniz iyi!
Ahmet Davutoğlu’nu gönderdiniz, Binali Yıldırım’ı getirdiniz...
Erdoğan’ın mesajını biat kültürüne uygun olarak on bin kişiye ayakta dinlettiniz.

***

Ortada bir hükümet vardı, o hükümetin içinde mi dışında mı olduğu anlaşılmayan bir hükümet...
İkisi birden mi yönetiyordu devleti yoksa paralel olanı mı, hangisi?
Bu soruyu çok sordum ancak yanıt alamadım...
Başkanlık, tek adamlık yolunun açıldığı bugünlerde yine biat kültürü öne çıktı; laiklik kavramı, demokrasi, temel haklar ve özgürlükler rafa kaldırıldı.
Kökten bir rejim değişikliğine doğru hızla giderken, ben Suruç’ta, Ankara’da, İstanbul’da insanların canını alan katliamları, şehit tabutlarını, Kilis’e atılan roketleri düşünüyorum...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Aşklar ve sevinçler... 09 Eylül 2018 | 2.490 Okunma Hoşça kal hüzün... 06 Eylül 2018 | 534 Okunma Bir garip yolcu... 04 Eylül 2018 | 2.351 Okunma Sevda düşleri... 02 Eylül 2018 | 2.434 Okunma Uçarı kaçarı... 01 Eylül 2018 | 110 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar