Kelle paça mı?

Camı buğulanmış tezgâha baktım... Tencereler kaynıyordu... Dışarıda mart soğuğu... Yarısı açık kapıdan içeri girdim, selamlaşma faslı ve sonra gıcırdayan ahşap basamaklardan...

Camı buğulanmış tezgâha baktım...
Tencereler kaynıyordu...
Dışarıda mart soğuğu...
Yarısı açık kapıdan içeri girdim, selamlaşma faslı ve sonra gıcırdayan ahşap basamaklardan üst kata çıkış...
Hekim dostumuz Ahmet Rasim Küçükusta'nın "güçlendirilmiş bağışıklık sistemimizin olmazsa olmazı" diye anlattığı ve en son on yıl kadar önce içtiğimi hatırladığım kelle paça çorbasını istedim...
Garson az sonra masama beyaz çukur tabakta terbiyeli çorbayı bıraktı.
Görüntüsünün iştah açıcılığı tartışılmaz.
İlk kaşık...
Bekleyiş...
Bir kaşık daha...
Terbiyesi leziz ama niye tadı ve kokusu bu kadar "yabancı" geliyor bana?
Olacak...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Almanya savaşa girer mi? 05 Aralık 2025 | 189 Okunma Zorba çocuklar, öğretmenler ve seyirciler 04 Aralık 2025 | 541 Okunma Bu nihilizm savaş çıkartır 02 Aralık 2025 | 129 Okunma Küçük (!) dertler sade insanlar ve dünya hali 01 Aralık 2025 | 151 Okunma Ya konutta, bir yuva yoksa?.. 30 Kasım 2025 | 91 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar