‘Çoook sevilen’ Avrupa ülkeleri

Sabah Gazetesi Yazarı Haşmet Babaoğlu'nun bugünkü (25.01.2022)'' ‘Çoook sevilen’ Avrupa ülkeleri'' başlıklı yazısı.

Ya işte böyle! Bazen bir sosyal kesimin, bir "okumuşlar" tipolojisinin berbat gerçeği hiç beklenmedik bir yerde tokat gibi çarpar yüzlerimize... Mesela "Kim Milyoner Olmak ister?" gibi bir TV yarışmasında...

Soru şuydu...
1980'lere kadar hangi ülkedeki yetim, gayrimeşru doğmuş, ebeveyni alkolik, ayrılmış veya fakir olan çocuklar, devlet tarafından bazen açık artırmada satılarak çiftliklerde zorla çalıştırılmıştır?
Dört şık vardı... Danimarka, Norveç, İsviçre, Belçika.
Yarışmacının cevabı mı?
"Aaa... Hiii... Amaaa... Kenan Bey bunlar Avrupa ülkeleri, hiç böyle şeyler yapar mı?"

Doğru cevap...
İsviçre'ydi.
Aslında Heidi'nin ve çıplak ayaklarının hikâyesini merak etseydik, doğru cevabı şıp diye bulurduk.
Ama öğretmediler, öğretmezler, zaten bizimkiler öğrenmek de istemezler.
Pek sevdiği İngiltere'nin kraliçesi gibi ekran karşısındaki izleyicilerini selamlayan yarışmacı hanımefendinin şu dediği de çarpıcıydı: "Şıklar Ortadoğu'dan gelse, tamamdı."

Başka bir soru olsaydı...
Bir gram daha elmas çıkarmak için yeterince çalışmadı diye Kongolu babayı cezalandırmak için çocuklarının kolunu kesen sömürgeciler kimlerdi diye sorulsaydı mesela...
Belçika der miydi yarışmacı?
Daha doğrusu, malum sosyal kesimin aklından geçer miydi?
Hayır.
Zaten yarışmacı da, hatırlayacaksınız, "Belçika'yı çoook severim" demişti.***

Bir kişiden değil, yanlış anlaşılmasın, yıllarca ülkeyi ve her zaman da kültürel iktidarını elinde tutmuş bir kesimden söz ediyorum.
Basit bir cehaletten değil, içine sınıfsal ve kültürel arzular tıkıştırılmış seçilmiş bir cehaletten söz ediyorum.
Eğitimle oluşturulmuştur bu "kafa" ve eğitimle giderilmesi için de hâlâ hiçbir şey yapılamadı.

Şu köşede yıllardır "Ne zaman lise müfredatına sömürgecilik tarihi dersi konulacak?" diye sorup durdum.
Defalarca yazdım; üniversitelerimizde oryantalizm çok işlenmeye başladı, güzel ama oksidantalizm konusunda yerimizde sayıyoruz; Batı'yı doğru düzgün tanımıyoruz diye...
Daha ne kadar yazıp çizeceğim, bilemiyorum.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu ‘ego’larla nereye? 23 Nisan 2024 | 199 Okunma Aynada kendimize bakmaya sıra gelecek mi? 22 Nisan 2024 | 366 Okunma Geçiştirilen geçmiş ve gelecek 19 Nisan 2024 | 124 Okunma Tam o noktadan başlayın! 18 Nisan 2024 | 320 Okunma Sahnedeki denge bozulur mu? 16 Nisan 2024 | 205 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar