Bizim takımımız!

Üç gün önceki takımdan yedi futbolcunun değiştiği kardoyla, ikinci maça çıktık. Yoğun bir tartışma ortamı vardı. "Yedi oyuncu değiştiyse, hakemlere neden fatura çıkardık" diyen de...

Üç gün önceki takımdan yedi futbolcunun değiştiği kardoyla, ikinci maça çıktık.
Yoğun bir tartışma ortamı vardı. "Yedi oyuncu değiştiyse, hakemlere neden fatura çıkardık" diyen de vardı, "İki maçta, ilk on bir oynatacak 18 oyuncumuz varsa, yerli sorunuz yok demektir" yorumunu yapan da. Sorun oradaydı aslında; yürümeyen işleri "O girsin, bu çıksın" tartışmasının içine çektik mi, gerçek sorunu halının altına atıveriyorsunuz. Sistem, oyun karakteri, oyuncu profiline göre taktik yapı gibi uzun vadeli, çok kafa yormalı detaylar bir anda atlanıyor. Arda takımı kurtarsın, Emre Belözoğlu hırçınlık yapmasın düzeyinde kalınıyor.
Yine de; Eskişehir'de meydan okuyan bir takım halindeydik. Dillerden düşmeyen "çapa", yani ön liberodan vazgeçmiş bir şekilde, topu öne oynayabilen bir orta saha üçlüsüne karar verdi Lucescu.
Nuri, Oğuzhan ve Hakan ile rakibi durdurmak yerine, oyunu kurmak istedi belki de.
Burak - Cenk ikilisi Hırvatların aklını çok karıştırdı. Beş kişi beklemek zorunda kaldılar. Biz de oyunu Arda'nın üstünden kurmak durumundaydık. Bir kanadı feda edip, onları orta sahadan bir eksilttik.
Bıçak sırtında gezen dengelerde, Burak'ın elle düzeltmesine göremedi hakem üçlüsü. Penaltı ve kırmızı kart gelebilirdi. Ve yine "çok net" diyebileceğimiz pozisyonların içinde Hırvatlar vardı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hayat öpücüğü! 02 Aralık 2025 | 325 Okunma 10 kişi kalınca da kafa tuttular! 28 Kasım 2025 | 281 Okunma Bu büyük takım refleksidir! 24 Kasım 2025 | 258 Okunma Biz attık, biz yedik 19 Kasım 2025 | 202 Okunma Tartıya çıkacaklar 16 Kasım 2025 | 57 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar