Şemsiye

SERT rüzgârlar ve akıntılar “geleneksel dış politika rotasını” Ankara’ya “dikte” ettirmekte.
Hatta “dayatmakta.”
.......................
RUS tehdidi tırmanırken, Ankara elindeki “NATO şemsiyesini” sıkı sıkıya ve göstere göstere tutuyor.
“Bir Rus askerinin kaptan köşkü önünde omuzundaki füzeyle gövde gösterisi yaptığı, Rus savaş gemisi” ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “O sırada Sarayburnu önünde 3 NATO savaş gemisi vardı” söylemi bu bağlamdadır.
İki örnek daha:
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Suriye önlerindeki 3 Rus savaş gemisine karşılık o sularda Amerika’nın, İtalya’nın, Fransa’nın da gemilerinden oluşan NATO fülosu vardı” mesajı...
“NATO üyesi Türkiye’nin İncirlik üssünde NATO üyesi Amerikan, İngiliz, Fransız uçaklarının varlığına” işaret etmesi.
“Rus uçağının düşürüldüğü Hatay hava sahasının NATO seması olduğunu” vurgulaması...
Bu ve benzeri söylemlerle Cumhurbaşkanı Erdoğan “Rusya’nın karşısına muhatap ya da adres olarak Türkiye’yi değil NATO’yu koymakta.”
Zaten Rus uçağının Türk jetleri tarafından düşürülmesi sonrasında aynı gün NATO’yu da toplantıya çağırmıştı.
Putin’in yaptığı ilk konuşmada “Türkiye Cumhurbaşkanı telefonla beni arayacak yerde, benimle konuşmadan önce NATO’yu toplantıya çağırdı” söylemiyle gösterdiği tepkiyi hatırlayın.
Türkiye şu netameli süreçte “Rusya, İran, Irak ve PYD ekseninin karşısında bölgenin bireysel aktörü olmak yerine NATO şemsiyesi altındaki Türkiye” kimlik kartını gösteriyor.