AB yolundaki barikat

AB ile “göçmen-lerin iadesi” anlaşması ve bu anlaşmaya bağlı olan “Avrupa’ya vizesiz seyahatin” başlaması “çıkmazda” mı?Bu ihtimal büyümekte. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip...

AB ile “göçmen-lerin iadesi” anlaşması ve bu anlaşmaya bağlı olan “Avrupa’ya vizesiz seyahatin” başlaması “çıkmazda” mı?
Bu ihtimal büyümekte.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AB’nin 72 şartından biri olan “terörle mücadele yasasının ifade özgürlüğünü daha da genişleten” değişiklik isteği ciddi sorun.
AB “Bizde olduğu gibi Türkiye’de de şiddete karışmamak koşuluyla bütün düşünceler özgürce ifade edilebilmeli” diyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Türkiye’ye karşı IŞİD ve PKK saldırıları sürerken böyle bir değişiklik olamaz. Hatta -ifade- ile ilgili hüküm daha da daraltılmalı” görüşünde.
“Aksi halde, siz yolunuza, biz yolumuza” diyor.
.......................
Önce...
Terörle Mücadele Yasası’ndaki mevcut durumu görelim.
Yasanın ilk hali merhum Turgut Özal’ın Başbakanlığı zamanında çıkmıştı.
Geniş kapsamlıydı.
“Propagandayı” suç sayıyordu.
Terör örgütüyle ilgili ne yazılsa -savcı ya da hakimin yorumuna göre- “suç kapsamına” alınma tehlikesi vardı.
Aramızdaki bir konuşmada bu durumu söylemiştim.
Üzülmüştü.
Şöyle bir açıklama yapmıştı:
“ Yok canım, o manada değil. Kanunu ben yazdım. Propagandayı övmek manasında yazmıştım.”
Aradan epey yıllar geçti.
AB de “bu kelimenin ifade hürriyetini kısıtladığı” görüşünü birkaç kez vurguladı.
Sonunda 2013 yılında değişiklik yapıldı.
Yazı ya da sözle “cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemleri meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemleri teşvik edecek ifadeler” hükmüyle insan hakları doğrultusunda yeni bir tanım getirildi.
Böylece “propaganda” gibi kapsamı çok geniş hatta sınırsız bir kelimenin belirsizliğinden kurtarıldı yasa.
.......................
Şimdi...
AB “Türk vatandaşlarına Avrupa’ya vizesiz girişleri için 72 şarttan en duyarlısı olan Terörle Mücadele Kanunu’nda insan hakları ve ifade özgürlüğü doğrultusunda daha da ileri bir iyileştirme” için ısrarlı.
Cumhur-başkanı Erdoğan ise öyle bir “iyileştirmenin” karşısında.
“Türkiye’nin IŞİD ve PKK saldırıları altındaki durumu” gerekçesiyle “kanunu daha da sertleştirmek” görüşünde.
Kimilerine göre “2013 değişikliğinin de öncesine dönmeyi” düşünüyor.
“Propaganda” gibi bir “tanım...”
Örneğin...
“Terör örgütü mensubunun ölmesi sonrası kurulan taziye çadırına gidilmesinin terör suçuna girmesi” gibi mi?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Netanyahu ve Samson sendromu 19 Mayıs 2024 | 117 Okunma Yüce iddia 17 Mayıs 2024 | 155 Okunma Aranıyor Yahya Sinwar 15 Mayıs 2024 | 206 Okunma 1 milyon Knesset’i kuşatırsa... 12 Mayıs 2024 | 120 Okunma Gizli anlaşma 10 Mayıs 2024 | 269 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar